Yazarkafa Dergi Mayıs-Haziran 2016 | Page 31

Sen Kuş Olur Gidersin Bir Trenle Uzun bir geçmişimiz var Hiç yorulmadan En azından bir kere eğlenceli beşik ha biz varız ha biz maskeli balo Saygıya durup üstün bir gecede Bir sır payı katlayıp sade bir kahveden Keyifsiz bir detayın hükmüyle ha biz yokuz ha biz seferde Ya bu kez ölenleri görmeliysek Ya sen kuş olup gitmeliysen bir trenle Parka dolalım Park bizi alır önce Seyrimizden bir sabah kazanır Eğri fakat daha çok eğrilmez bir şöförle Sayısız rampaya katlanır ya güneşten daha zengin sofraya diz çökeriz ya sen kuş olup gitmeliysen bir trenle Oysa sergimize kuşlar gelir uzanır. siir Cahit Zarifoğlu i Anılar Defterinde Gül Yaprağı Anılar defterinde gül yaprağı Gibi unutuldum kurudum Başıma düştü sevda ağı Bir başıma tenhalarda kahroldum Sen kim bilir rüzgârlı eteklerinle Kim bilir hangi iklimdesin, ben Sensiz bu sessizlikle Deliler gibiyim sensiz Bu sessizlikle Ayna Ve gözüm eşyamda değil Yoruldum maddemden Ta ki dünya bitti Köşk kurdum sakin oldum Dehlizsiz ve tabakasız Kör bir hayvan gibi Rızkına etiyle yanaşan Karanlık birevDir gövdem Ayrılıkla başım belada Gözlerini çevir gözlerime Yoksa sensiz bu sessizlikle Deliler gibiyim Sensiz bu sensizlikle Güneşte asla karanlık yoktur dediler Ve onlar yoluna cihet ettim vatan tuttum Büyük yeni bir hayat bildim Yeni yeni bildim yoksa ölüyordu bir şey Bir insan binası yıkılıyordu durmadan 31