YAGMUR-YAGARKEN-on-okuma Aug. 2015 | Page 12

Lisa De Jong Arkamdan sessizce güldü. “Pes edecek misin artık?” “Ne olur yapma!” diye yalvardım tekrar. Son şansımdı, biliyordum. Karşılık vermedi. Bir ambalajın yırtılma sesini duyunca gözlerimi sıkıca kapatıp sessizce dua ettim. Bütün bunların birazdan uyanınca kurtulacağım bir kâbus olmasını istiyordum. Birinin o kapıdan içeri girip olanları durdurmasını istiyordum. Burası dışında herhangi bir yerde olmayı diliyordum. Ama o gece beni kimse duymadı. Yağmurun pencereye vururken çıkardığı belli belirsiz ses dışında çıt çıkmıyordu evde. Eskiden yağmurun sesini severdim ama Drew bunu da elimden almıştı. İçime o kadar hızlı girdi ki bütün vücudumu kaplayan acıyla, odanın karanlığında, kulakları sağır edecek bir çığlık attım. Gözlerimi sıkıca kapattım. Suyun yüzeyine çıkamayıp boğuluyordum sanki. Bu kadar yoğun fiziksel ve duygusal acıyı aynı anda hissetmemiştim hiç. Hayatımın en kötü anıydı bu. Hâlâ da öyle... Durmadı... Bağırdığımda da... Ağladığımda da... Her bir itişiyle, bedenime saldırmaya devam etti; beni içten içe daha da öldürdü. Karşı koyunca canım daha çok yanıyordu, ben de camdan süzülen yağmur damlalarını hissizce izleyerek hareketsiz kaldım. Ruhumu parçalamaya devam ederken homurdanıp duruyordu ama ben duymamak için elimden geleni yapıyordum. Zaten sonsuza kadar onun içimde olduğunu hissederek yaşayacaktım, bir de sözlerinin zihnime kazınmasına hiç gerek yoktu. Bana yaptığı şeyden sonra, asla eskisi gibi olamayacağımı biliyordum. 12