YAGMUR-YAGARKEN-on-okuma Aug. 2015 | Page 10

Lisa De Jong Tek kelime etmeden aramızda hiçbir boşluk kalmayacak şekilde vücudunu vücuduma yasladı. Avuçlarım terlemiş, dizlerim sanki kâğıttanmışçasına güçsüzleşmişti. Transa geçmiş gibiydi Drew. Bu hali ödümü patlatıyordu. “Drew.” “Dışarıda yağmur yağıyor, Kate,” deyip eliyle yanağımı tuttu. Geriye doğru bir adım atıp elinden kurtuldum ama peşimden geldi. Çok geçmeden sırtımı duvara yaslamıştı. Gitmek istesem de artık çok geçti. Ellerini arkamdaki duvara yaslayıp beni iyice kapana kıstırdı. “Mmm, çok güzel kokuyorsun,” diye inleyip dudaklarını boynuma bastırdı. Kendimi çok çaresiz hissediyordum. “Drew, lütfen, bırak gideyim. Morgan’ı bulmam lazım,” dedim ağlayarak. Bütün vücudum, daha önce hiç hissetmediğim kadar büyük bir korkuyla titriyordu. Felç olmuştum âdeta, donup kalmıştım. Beni duymazdan gelip boynumu öpmeye devam etti. Karşı koymak için kafamı çevirip duruyordum ama o da benim hareketlerime göre hareket ediyordu. “Sorun ne, Kate? Bana nasıl baktığını gördüm. Sen de benim kadar istiyorsun bunu,” dedi, zaten gergin olan bedenimin daha da paniklemesine sebep olan buğulu bir sesle. Kalan son gücümle onu göğsünden ittim ama yerinden kımıldamadı bile. “Bırak beni,” diye yalvardım. Sağ elini kalçama indirip sıkıca tutarken dudaklarını dudaklarıma sertçe bastırdı. Öpücüğünün şiddetiyle ağzımda keskin bir acı duydum. Tek hissedebildiğim kendi kanımın tadı ve nefesindeki alkol kokusuydu. 10