Bazı insanlar Google’nin
halka
arzının
şirket
kültüründe
kaçınılmaz
değişiklikler oluşturacağını
tahmin ediyordu. Dayanak
olarak, hissedârların şirket
üzerindeki baskısı sonucunda,
şirket
çalışanlarının
olumsuz
etkileneceği;
bunun
yanında
şirket
yönetiminde olan kişilerin
hisse senetleri sayesinde
milyoner olabileceği gerçeği
gösteriliyordu.Şirket kurucu
ortakları Sergey Brin ve Larry
Page yatırımcıların taşıdığı
bu endişelere yanıt vererek;
halka arzdan sonra şirket
kültürünün değişmeyeceğini
savundu ve bu yönde bir
rapor
hazırlattı.Ancak
2005’te; The New York Times
gazetesindeki makaleler de
dahil olmak üzere birçok
kaynakta Google’nin yeni
30
yapısı sorgulandı ve kurum
felsefesindeki masumiyetin
ve kurumsallaşma karşıtı
tavrın kaybedildiği savunuldu.
Bunun üzerine Google,
benzersiz kurum kültürünü
devam ettirebilmek için bir
kurumsal kültür şefi ve bir
insan kaynakları yöneticisini
göreve getirdi. Şeffaf bir
örgütlenme (organizasyon)
için işbirliği ortamının
kaçınılmaz
olduğundan
hareketle, kurumsal kültür
şefinin görevlendirilmesinin
altında yatan amaç, kurumun
kuruluşundan
itibaren
kazanılan temel değerlerinin
ve
kurumsal
kültürün
gerektirdiği çalışma ahlakının
korunmasını
içeriyordu.
Google bu dönemde, eski
çalışanlarının cinsiyetçilik
ve yaş ayrımcılığı yaptığı
ithamlarıyla karşı karşıya
kaldı.Öncelikle güçlü bir
satış potansiyeli ve çevrimiçi
pazarlamayla birlikte tanıtım
konularındaki
kazanç
sayesinde,Google;
halka
arz sonrasında hisse senedi
performansında
başarılı
bir ivme yakalayarak; 31
Ocak 2007’de ilk kez borsa
işlemlerinde (hisse değeri)
700 $ düzeyine ulaştı.
Google’nin hisse senetlerinin
değer
kazanmasındaki
temel unsur, büyük yatırım
şirketlerinin ve finansman
şirketlerinin aksine; genel
itibariyle bireysel yatırımcılar
oldu.
Şirket bugün itibariyle
GOOG menkul değer sembolü
altında NASDAQ borsasında,
GGQ1 imiyle de Frankfurt
Menkul Kıymetler Borsası’nda
işlem görmektedir.