Ben kendimi paralıyorum, bağımsız
geliştiricilerin kendi yaptığı oyunların (özel
bölüm çekemedim henüz ama) haber veriyorum
mutlaka kampanyalarını falan. Hangi oyun
dergisi, işleri oyun olduğu halde bunlara
bakıyor? Çünkü bu beş para kazandırmaz
adama, bunlar ufak developer’ların 3$’a sattığı
oyunlar. Activision gibi bilmem kaç bin dolar
vereyim, gel bir de seni Amerika’ya götüreyim
Hollywood stüdyosunu gezdireyim diyebilen
şeyler değil. Ama kim yapacak, birisinin de
bunları konuşması lazım, biz bunu yapıyoruz.
Ticari amaç ve kaygılar aslında içerikleri
şekillendiriyor ve kısıtlayarak şekillendiriyor,
kesinlikle öyle.
Dijital yayıncılık sektöründe düzeltilmesi
gerekenler, alınması gereken önlemler sizce
var mı, nelerdir?
Murat Gamsız: Bir defa yeni bir gelir modeli
lazım.
Levent Pekcan: İçeriği bedava sunup,
reklamdan para kazanmak zaten sizi yeterince
sınırlıyor.
Murat Gamsız: Ben bu programları Levent
abiye yapmıyorum, Tozlu Raflar’ı da o bana
yapmıyor. Biz bunu izleyicilerimize yapıyoruz.
İzleyicilerin de artık bir yerde tepki göstermesi,
dur demesi lazım, hatta müdahale etmesi
lazm. Yani onlar kalitesizliği izlemeyecek, prim
vermeyecek ve konuşmayacaklar (ki zaten
yapmıyorlar) onu da görüyoruz, aynı şeyleri
incelemiş sitelerde bir tane yorum yok. Burada
belki de Amerika’daki modelleri konuşmamız
gerekiyor artık (herşeyin çıkış noktası orası
olduğu için).Yani izleyicisi ile yayın bir araya
gelmeli, şu anda yok.Dergide bitti o iş, dergide
öyleydi, bu anlattığım şey hiç olmayan bir
şey değil ki. Eskiden hepimiz para verip dergi
alıyorduk, hem de az buz da para vermiyorduk,
bilgisayar dergisi pahalı bir dergiydi. İnternet’te
her şeyin bedava olması sonucu, zannediliyor
ki artık içerik de mutlaka bedava olmalı. Hayır
artık internet’te yaptığın şeyin de prodüksüyonu
televizyon ile yarışıyor yani masrafı vs. dergileri
çoktan geçti, dergilerin en büyük masrafı
matbaa’ydı zaten. Biz basmıyoruz ama bizim
de daha önce olmayan masraflarımız var. Şimdi
dolayısıyla tekrar yayınların izleyicisine dönmesi
lazım, yani benim gördüğüm çıkış orada. İzleyici
gelsin parasını ödesin, yayınlar da firmalarla
ürün inceleme ve temini dışındaki bütün
ilişkilerini kessin. Reklam gelebilir ama ben
şunu yanlış görüyorum mesela, Sony’in ürünü
inceleniyorsa ve Sony’nin reklamı da sitede
varsa bu çirkin bir görüntüdür. Adam düşünür,
“ya bu reklam aldı, bu ürüne iyi şeyler söylüyor“
diye. Bizi tanıyanlar öyle şeyler yapmadığımızı
biliyor da, bizi hiç tanımayan adam da var, haklı.
Orada Sony reklamı var sen Sony anlatıyorsun,
Sony’nin rakibini anlatıyorsun ya haksızlık
yapıyorsan? Hatta bunun çalışması yapılsa
psikolog ile der ki “siz farkında değilsiniz ama
reklam vereni kolluyorsunuz” diye bir sonuç
çıkarabilir. Ben istiyorum ki benim sitemde,
Pepsi reklamı çıksın, Beşler sucuk reklamı çıksın
yani alakasız bir şey olsun bağlantı kurulmasın.
Benim içeriğimden bağımsız, televizyondaki
gibi. Şimdi Levent abi’nin çok verdiği bir örnek
var, Kurtlar Vadisi’ne otogaz’cı sponsor oluyor.
Ne alakası var, hiç alakası yok ama oluyor da,
bu model işliyor. Bizde de böyle olması lazım,
bizde de gelsin otogazcı OtoSeyir’de sponsor
olsun, reklam versin, atıyorum. O sunsun, onun
sunduğu OtoSeyir olsun.
51