WM Dergi - 10.SAYI | Page 51

Ben kendimi paralıyorum, bağımsız geliştiricilerin kendi yaptığı oyunların (özel bölüm çekemedim henüz ama) haber veriyorum mutlaka kampanyalarını falan. Hangi oyun dergisi, işleri oyun olduğu halde bunlara bakıyor? Çünkü bu beş para kazandırmaz adama, bunlar ufak developer’ların 3$’a sattığı oyunlar. Activision gibi bilmem kaç bin dolar vereyim, gel bir de seni Amerika’ya götüreyim Hollywood stüdyosunu gezdireyim diyebilen şeyler değil. Ama kim yapacak, birisinin de bunları konuşması lazım, biz bunu yapıyoruz. Ticari amaç ve kaygılar aslında içerikleri şekillendiriyor ve kısıtlayarak şekillendiriyor, kesinlikle öyle. Dijital yayıncılık sektöründe düzeltilmesi gerekenler, alınması gereken önlemler sizce var mı, nelerdir? Murat Gamsız: Bir defa yeni bir gelir modeli lazım. Levent Pekcan: İçeriği bedava sunup, reklamdan para kazanmak zaten sizi yeterince sınırlıyor. Murat Gamsız: Ben bu programları Levent abiye yapmıyorum, Tozlu Raflar’ı da o bana yapmıyor. Biz bunu izleyicilerimize yapıyoruz. İzleyicilerin de artık bir yerde tepki göstermesi, dur demesi lazım, hatta müdahale etmesi lazm. Yani onlar kalitesizliği izlemeyecek, prim vermeyecek ve konuşmayacaklar (ki zaten yapmıyorlar) onu da görüyoruz, aynı şeyleri incelemiş sitelerde bir tane yorum yok. Burada belki de Amerika’daki modelleri konuşmamız gerekiyor artık (herşeyin çıkış noktası orası olduğu için).Yani izleyicisi ile yayın bir araya gelmeli, şu anda yok.Dergide bitti o iş, dergide öyleydi, bu anlattığım şey hiç olmayan bir şey değil ki. Eskiden hepimiz para verip dergi alıyorduk, hem de az buz da para vermiyorduk, bilgisayar dergisi pahalı bir dergiydi. İnternet’te her şeyin bedava olması sonucu, zannediliyor ki artık içerik de mutlaka bedava olmalı. Hayır artık internet’te yaptığın şeyin de prodüksüyonu televizyon ile yarışıyor yani masrafı vs. dergileri çoktan geçti, dergilerin en büyük masrafı matbaa’ydı zaten. Biz basmıyoruz ama bizim de daha önce olmayan masraflarımız var. Şimdi dolayısıyla tekrar yayınların izleyicisine dönmesi lazım, yani benim gördüğüm çıkış orada. İzleyici gelsin parasını ödesin, yayınlar da firmalarla ürün inceleme ve temini dışındaki bütün ilişkilerini kessin. Reklam gelebilir ama ben şunu yanlış görüyorum mesela, Sony’in ürünü inceleniyorsa ve Sony’nin reklamı da sitede varsa bu çirkin bir görüntüdür. Adam düşünür, “ya bu reklam aldı, bu ürüne iyi şeyler söylüyor“ diye. Bizi tanıyanlar öyle şeyler yapmadığımızı biliyor da, bizi hiç tanımayan adam da var, haklı. Orada Sony reklamı var sen Sony anlatıyorsun, Sony’nin rakibini anlatıyorsun ya haksızlık yapıyorsan? Hatta bunun çalışması yapılsa psikolog ile der ki “siz farkında değilsiniz ama reklam vereni kolluyorsunuz” diye bir sonuç çıkarabilir. Ben istiyorum ki benim sitemde, Pepsi reklamı çıksın, Beşler sucuk reklamı çıksın yani alakasız bir şey olsun bağlantı kurulmasın. Benim içeriğimden bağımsız, televizyondaki gibi. Şimdi Levent abi’nin çok verdiği bir örnek var, Kurtlar Vadisi’ne otogaz’cı sponsor oluyor. Ne alakası var, hiç alakası yok ama oluyor da, bu model işliyor. Bizde de böyle olması lazım, bizde de gelsin otogazcı OtoSeyir’de sponsor olsun, reklam versin, atıyorum. O sunsun, onun sunduğu OtoSeyir olsun. 51