Tüm Boyutlarıyla Girişimcilik | Page 75

Girişim Savaşçısı
75
lan sosyal , çevresel ve ekonomik etkilerin denge unsuru gözetilerek yapılandırılmasını ön plana alınmış ve teknolojiyi sürdürülebilirlik uygulamalarının en büyük aracı haline getirmiştir . Çevreye yönelik sürdürülebilirlik çalışmaları teknolojilerin temiz üretim prensipleri altında geliştirilmesine ve yaygınlaşmasını sağlamıştır . Bu yaklaşım çerçevesinde süreç değişikliklerinden başlayarak atık dönüştürmeye kadar uzanan geniş bir yelpazede teknoloji sürdürülebilirliğe hizmet etmektedir . OSLO kılavuzunda ( 2005:50 ), “ işletme içi uygulamalarda , işyeri organizasyonunda veya dış ilişkilerde yeni veya önemli derecede iyileştirilmiş bir ürün ( mal veya hizmet ), veya süreç , yeni bir pazarlama yöntemi ya da yeni bir organizasyonel yöntemin gerçekleştirilmesi ” olarak tanımlanan inovasyon kavramı fırsatları görme , risk alabilme ile yeni fikir ve düşüncelerin farkındalığı içinde hareket etme gibi özellikler taşımaktadır . Günümüzde rekabet açısından avantaj kazanmanın önemli araçlarından biri haline gelen inovasyonu sürdürülebilirliğin sağlanmasında da önemli bir araç olarak görmek mümkündür . Sürdürülebilir inovasyon artık klasik tanımının dışına çıkarak yaşamı kolaylaştırmakla beraber 3P ( People-Planet-Profit ) bakış açısıyla toplumsal yapıya hizmet eden , çevreyi düşünen ve ekonomik özellikler içermektedir ( Fisk , 2010 ). Nidumolu vd .( 2009 ) nin 30 işletme ile yaptıkları çalışma sonuçları da kârlılık açısından önemli fayda sağlayan organizasyonel ve teknolojik inovasyonların çevre dostu özelliğiyle öne çıktığını , kullanılan girdilerin azaltılmasına bağlı maliyetleri aşağı çektiği , yeni iş modellerini ortaya çıkardığı ve kaliteli ürünlerin yaratılmasına katkılar sağladığını da ortaya koymaktadır . Alternatif ve çevre dostu üretim yöntemlerinin kullanılması , geri dönüştürülebilir malzemeler kullanılarak gerçekleştirilen üretimler , yenilenebilir enerji kaynakları , kaynak ve enerji tasarrufuna odaklanmış fikirler vb . uygulamalar sürdürülebilir inovasyonun hayatımıza en çok yansıyan örnekleri olarak nitelemek mümkündür .
Girişimcilik ekosistemi , bireylerin girişime yönelme kararını şekillendiren ve başarılarına olumlu ya da olumsuz katkılarda bulunan , farklı bileşenleri kapsamaktadır . Karar vericiler , sivil kuruluşlar , finans kaynakları , kümeler ve ağlar , eğitim , altyapı , beşeri ve sosyal sermaye gibi birçok unsuru bu ekosistem içinde saymak mümkündür . Girişimciliğin sürdürülebilir niteliğe kavuşabilmesi için , birbiriyle etkileşim içinde bulunan tüm bu unsurların , bütüncül bir yaklaşımla ele alınması gerekmektedir ( GİSEP , 2015 ). Sürdürülebilir girişimciliğin esas çıkış noktası ekonomik faydanın oluşturulmasından çok yaratılan katma değerin sürdürülebilir nitelikte olmasıdır . Dolayısıyla , sürdürülebilir girişimcilik “ sosyal bir dönüşüm yaratmak üzere çalışan ve kar amacı gütmeyen sosyal girişimlerden , sürdürülebilir iş uygulamaları geliştiren girişimlere kadar uzanan bir yelpazeyi ” içine almaktadır ( Coşkun , 2015 : 45 ). Özetle , sürdürülebilir girişimcilerin ana amacı sosyal ve