Üçüncü Bölüm • Grace
3° C
Onu bu olaydan sonra tekrar gördüm… daima soğukta. Bahçemizle ormanın
arasındaki sınırda duruyordu; kuş yemliğini doldururken ya da çöpü dışarı
çıkarırken, san gözlerini üzerime dikiyordu ama hiç yanıma yaklaşmadı.
Uzun Minnesota kışında, geceyle gündüz arasındaki, sanki sonsuza dek
süren o zaman diliminde, bakışını üzerimde hissedene dek donmuş lastik
salıncağa
tutunup
sallanıyordum.
Daha
sonraları,
artık
salıncağa
sığamayacak kadar büyüdüğümde, arka verandanın merdivenlerinden iniyor,
elim
ileri
uzanmış,
avucum
açık,
gözlerim
yerde
ona
sessizce
yaklaşıyordum. Tehdit yoktu. Onun dilini konuşmaya çalışıyordum.
Ama ne kadar beklersem bekleyeyim, ona ulaşmak için ne kadar
uğraşırsam uğraşayım, aramızdaki uzaklığı aşıp ona tam yaklaşacakken,
çalıların arasında kaybolup gidiyordu.
Ondan hiç korkmadım. Beni oturduğum salıncaktan çekip alabilecek kadar
iri, beni yere yatırıp ormana sürükleyebilecek kadar güçlüydü. Ama
bedenindeki yırtıcılık gözlerinde yoktu. Bakışlarını, gözlerinin sarısındaki
hareleri hatırlıyordum ve ondan korkmayı beceremiyordum. Bana zarar
vermeyeceğini biliyordum.
Benim de ona zarar vermeyeceğimi bilmesini istiyordum.