Şanlıurfa’nın Birecik ilçesinde 1950’lerde hemen
her yıl 600-800 çift kelaynak kentin yakınındaki
kayalık yamaçlara yuva yaparmış. Ne yazık ki bu
kuşlar 1960’lı yıllarda yoğun olarak kullanılan
tarım ilaçları nedeniyle zarar görmüş ve sayıları
azalmaya başlamış. 1980 yılında bölgede yalnızca
altı çift kelaynak kalması üzerine bu kuşlar
koruma altına alınmış. Kelaynaklar özel bir alana
yapılan çok büyük kafesler içine yerleştirilmiş.
Ülkemizde koruma altına alınan kelaynaklar her
yıl, ağustos ve şubat ayları arasında kafeslerde
tutulur. Şubatta serbest bırakılan kelaynaklar
yuva yapar ve yumurtlar. Yavrular yumurtadan
çıktıktan sonra anne ve baba kuşlar onlara
sürekli yiyecek getirir. Yavrular uçabilecek
büyüklüğe geldiğinde anne ve babalarıyla birlikte
yiyecek arar. Ağustos ayında tüm kelaynaklar
tekrar kafeslere alınır. Kelaynaklar kafeste
tutulmasalardı her yıl ağustos ayında güneydeki
ülkelere göç edeceklerdi. Ancak gittikleri
yerlerde koruma çalışmaları yeterli olmadığından
çoğu bir sonraki yıl ülkemize geri
gelemeyecekti. Ülkemizdeki ve diğer
ülkelerdeki koruma çalışmaları yeterli
düzeye ulaştığında bu kuşların yeniden göç
etmelerine izin verilmesi planlanıyor
Kelaynakların doğal yaşam alanları
bozkırlardır. Genellikle gruplar halinde
tarım alanlarında beslenirler. Gagalarıyla
toprağı eşeleyerek danaburnu gibi büyük
böcekleri ve solucanları yakalayıp yerler.
Kafeslerde koruma altında tutulan kuşlara
da yiyecekleri özel olarak hazırlanır.
Yiyecekleri kıyma, haşlanmış yumurta,
lor peyniri, havuç, tavuk yemi ve benzeri
malzemelerden oluşan bir karışımdır.
Dişi ve erkeklerin görünüşleri aynıdır.
Ancak yavru kelaynaklar erginlerden
biraz farklı görünür. Gagaları daha
kısadır; bacakları, yüzleri ve gagaları
kırmızı değildir.
Kelaynaklar genellikle sessiz kuşlardır.
Üreme dönemlerinde ve geceyi geçirmek
için bir araya toplandıklarında boğuk
sesler çıkarırlar.
Koruma çalışmalarının sonucunda ülkemizdeki
kelaynakların sayısı giderek arttı. Şu anda Birecik’te
150’den fazla kelaynak yaşıyor.
18