TED Meşale Dergisi 29. Sayı | Page 34

YEŞİL SAYFALAR ALTI KITAYA SIĞMAYAN İNSANLIK VE 21. yüzyılla ilgili hangi konu söz konusu olursa olsun teknolojiden bahsetmeden lafa girmek pek mümkün değil. Günümüzü belirleyen bu kavramın çok kısa zaman dilimi içinde geçmiştekinden katbekat hızlı ilerlemeler sağladığı ortada. Örneğin bilgiye erişimimiz 50 yıl öncesine bile oranla çok daha hızlı, ucuz ve rahat; dünyanın herhangi bir noktasıyla iletişime geçmek zahmetsiz, istediğimiz yere ulaşmak için neredeyse sayısız alternatifimiz var. Bu gelişmeler eğitimden sağlığa, ekonomiden kültüre her alanı doğrudan etkiliyor. Ancak teknoloji kullanımı, buna bağlı artan üretim ve tüketim beraberinde aşılması zor sorunları da getiriyor. Bunların başında doğal kaynakların tükenmesi, doğadaki döngülerin düzen değiştirmesi, küresel iklim değişikliği gibi geleceğimizi tehlikeye atan gelişmeler geliyor. 32 Tarih kaynakları her çağda, hemen her bölgede kitlesel felaketlere yol açan doğal veya insan eliyle gerçekleştirilmiş olaylardan söz eder. Bunların arasından bölgesel niteliktekiler değil, Kavimler Göçü gibi nüfus hareketlilikleri, veba gibi salgınlar, Moğol akınları gibi zamana yayılan savaşlar öne çıkar. Bunlar ve benzer gelişmeler daha geniş coğrafyalarda gerçekleşmelerinden dolayı hem tarihin akışını hem de çok sayıda insanın yaşamını etkilemiştir. Son 150 yılda yaşananlardan ise yer altı, toprak, denizler, okyanus dipleri, kısacası gezegenimizi oluşturan bütün unsurlar etkileniyor. Yeryüzünde insan yaşamı başladığından bu yana, son buzul çağının son evresini saymazsak ilk kez tüm ırkımız toptan bir tehlike altında. Çünkü küreselleşme yalnız ekonomik, politik, kültürel sonuçlar üretmekle kalmıyor, bunlar sonucu ortaya çıkan çevresel etkiler de yaratıyor. Orantısız biçimde artan dünya nüfusunu beslemek için orman alanları tahrip edilip tarım arazileri yaratılarak oksijen kaynaklarımız azaltılıyor, plansız balıkçılıkla sualtı yaşamın dengesi değiştiriliyor, üretimde kullanılan fosil yakıtlarla atmosfere zararlı gazlar salınıyor... Bunlar en çok göz önünde olan problemler. Bir de üzerinde durmadığımız, geçiştirmeyi tercih ettiğimiz, daha kötüsü görmezden geldiğimiz bir sorunumuz var: Atıklar... Artan nüfus, çoğalan üretim, kent yerleşimlerinin giderek kalabalıklaşması gibi etmenlerin doğal sonucu olarak karşı karşıya kaldığımız atık sorunu çağımıza özgü küresel problemlerin başında geliyor. Doğada kendi başına yok olmayan maddelerin günlük hayatta çok fazla kullanılması, bunlarla işimiz bittikten sonra denetimsizce çevreye bırakılması ilk bakışta işin boyutunu anlatmaya yetmeyebilir. Ancak Pasifik Okyanusu’nun ortasında 3,4 milyon kilometrekare genişliğe ve 7 milyon ton ağırlığa sahip plastik yığınını düşünürsek insanın ne kadar atık ürettiğini ve bunların geri dönüştürülmemesi durumunda gezegenimizi nelerin beklediğini kolayca anlayabiliriz. Pasifik Okyanusu’ndaki bu ürkütücü yığın popüler bilimde “Yedinci Kıta” adıyla anılıyor. Avrupa’nın yaklaşık 10 milyon kilometrekare olduğunu göz önüne alırsak Yedinci Kıta’nın büyüklüğü daha somut bir biçimde gözümüzde belirebilir. Pasifik Okyanusu’ndaki 3,4 milyon kilometrekare genişlikte ve 7 milyon ton ağırlıktaki plastik yığını “Yedinci Kıta” olarak adlandırılıyor. Büyük Pasifik çöp alanı olarak da adlandırılan Yedinci Kıta ne yazık ki okyanuslar üzerindeki tek plastik yığını değil. 1,8 trilyon parça plastik içeren bu alanın yanı sıra Kuzey Atlantik, Güney Pasifik, Hint Okyanusu ve Güney Atlantik’te de günden güne büyüyen plastik yığınları yer alıyor. Bu çöp alanları denizlerden, özellikle nehirlerden taşınan atıklarla oluşuyor. Dünyanın neresinde olursa olsun denize dökülen bir akarsuya doğada çözünmeyen bir madde atılması onu zaman içinde okyanuslardaki birikintilere ulaştırıyor. Mikroplastik adı verilen 5 milimetreden küçük plastik parçalar ise bu atıkların en tehlikeli sınıfını oluşturuyor. Büyük plastik atıkların çeşitli etkilerle parçalanmasıyla veya özellikle kozmetik sektöründe kullanılan, 5 milimetreden küçük üretilmiş parçaların evsel atıklara karışmasıyla oluşan mikroplastikler denizel yaşamı tehdit ediyor. Üstelik sorun yalnızca 33