TED Meşale Dergisi 27. Sayı | Page 30

RÖPORTAJ Sanatçı bir ailenin çocuğu olarak 1984 yılında Ankara’da doğan C.M. Kösemen, yüksek eğitimini Cornell ve Sabancı Üniversitelerinde tamamladı, daha sonra Goldsmiths College´de medya ve iletişim üzerine master programını bitirdi. Zooloji, paleontoloji, tarih ve mistisizm ile yakından ilgilenen ve eserlerine bu alanlardan aldığı etkileşimle ruh katan sanatçı, eserlerinde sürrealist bir çizgi takip ediyor. Yapıtlarında hayal dünyasındaki çeşitli varlıkları resmeden sanatçı, bu süreci hem kendi korkuları ile yüzleşme hem de toplumun bilinçaltında yapılmış doğa bilimci benzeri bir keşif gezisi olarak nitelendiriyor. verdim. Bu dikkati göstermemde mimar ve fotoğrafçı olan babam Sıtkı Kösemen’in de büyük bir katkısı olduğunu düşünüyorum. Kitapta, gözden kaçan çok ince mimari detaylara yer vererek mimari bir envanter de oluşturmuşsunuz. Evet. İlk başta amacım bir tek tabelalar olsa da sokak sokak semtleri gezdikten sonra kaçırmamam gereken bir çok detay olduğunu fark ettim. Sizce bir şehir geçmiş ile geleceği bir arada sürdürebilir mi? Evet, zaten her şehrin böyle katmanları var; dünyada her şehir geçmiş ve geleceği – kökeninin eski izlerini ve şu anki durumunu imha edecek gelişmeleri – içinde barındırıyor. Değişimin engellenemeyeceğini düşünüyorum. Ancak, İstanbul gibi kentlerde, çok hızlı ve ani değişimler olunca ister istemez bazı kesimlerin tepkisini çekiyor. Genç sanatçı C. M. Kösemen, yeni kitabı “Kaybolan Şehir” ile İstanbul’un 18 ayrı semtinden 3.000’i aşkın eski apartman tabelasını ve sayısız mimari detayı bir araya getirdi. Onlarca kültürün birlikte yarattığı zenginliğiyle herkesi kendine hayran bırakan muazzam bir kent İstanbul. Fakat bir yandan çarpık kentleşme ve yanlış kentsel dönüşüm projeleriyle pek çok kültürel değerini yitirmekte. Hele bir de bu kültürel değerler detay boyutuna inince fark edilmesi ve korunması iyice zorlaşıyor. Sanatçı kimliğinin yanı sıra araştırmacı yanını İngilizce basılan iki ciltlik kitabı “The Disappearing City: Hand-Painted Apartment Signs and Architectural Details from Istanbul” (Kaybolan Şehir) ile gösteren C. M. Kösemen, bu çalışmasında İstanbul’un el yapımı apartman tabelalarını ve şehrin her semtine özgü ilginç mimari detaylarını kayda geçirerek kültürel miras arşivi sunuyor. 28 Kimsenin daha önce dikkat etmediği ve üzerine çalışmadığı güzel bir detay yeni kitabınızın odak noktasını oluşturuyor: Apartman tabelaları. Bu ayrıntı nasıl dikkatinizi çekti? Günlük işlerimle uğraşırken daima ufak bir kamera taşırım. Yaklaşık 8 yıl önce, gezerken gördüğüm tabelaları fotoğraflamaya başladım. 5 yıl önce, bu koleksiyonun değerini anlayıp geliştirmeye ve kitaplaştırmaya karar Kitabın esas hedefini eski İstanbul kültürüne dair izlerin korunması ve tanıtılması olarak görebilir miyiz? “Eski İstanbul” çoğu insanın aklına eski ahşap köşkleri, arnavut taşı kaldırımları getiriyor. Ben bu kitapta, 1920’lerden 1980’lere kadar uzanan ara dönemde inşa edilen “eski-modern İstanbul”u konu almak istedim. Çimento binaların, apartmanların olduğu – ancak günümüze kıyasla daha insani ve yaşanabilir yapıları içeren bir dönem. 29