TED Meşale Dergisi 26. Sayı | Page 66

KÜLTÜR - SANAT Güneşsiz günlerin insanın duygu durumunu olumsuz etkilediği bilimsel bir gerçek. Danimarka da coğrafi konumu nedeniyle soğuk ve kasvetli bir iklime sahip. Ama ülkenin yılın 350 günü yağışlı ve kapalı olan havası, Danimarkalıları zorluklar içinde mutluluk formülleri aramaya itmişe benziyor. İşte, anlatacağımız “hygge felsefesi” Danimarkalılara göre bu formüllerin başında geliyor. O lm a n ın M u tl u ve H u zu rl u En Sa m im i H a li Fe ls e fe si Birleşmiş Milletler, bireylerin ve toplumların ana gayelerinin “mutluluk ve sağlıklı olmak” olduğunu, yaptığı araştırmalarla kamuoyuna deklare etti. Danimarka, yapılan bu araştırmalara göre en mutlu insanların yaşadığı ülke. Öyle ki Danimarka, seçimlere katılımın çok yüksek olduğu, insanların yüksek vergi ödemekten mutlu olduğu 64 bir ülke. Yol ne kadar boş olursa olsun kırmızı ışıkta beklemeleri ve kapılarını kilitlememeleri de cabası. Cömert, saygılı ve de özgürlükçü bir toplum olan Danların, bu kadar mutlu olmasını refah seviyelerinin yüksek olmasıyla bağdaştırabilirsiniz. Evet, ama onların mutluluğunda rol oynayan önemli bir öge daha var: Hygge felsefesi. Hygge, Danimarka’nın uzun kış gecelerinde mum ışığında yenen sıcak yemekler ve sohbetler eşliğinde ortaya çıkmış bir kavram. Ne Türkçede ne de başka bir dilde tam karşılığı olmayan hygge (okunuşu hûûga) kavramını “sevdiklerinizle zaman geçirme durumu”, “samimi ortamlar yaratma sanatı”, “dertten, tasadan ve sinir bozucu şeylerden uzaklaşma durumu” ve “hayatın basit nimetlerinden keyif alarak sıcak, rahat ve samimi bir yaşam sürmek” olarak anlatabiliriz. Aslında hygge için felsefeden daha çok, olumlamaya dayalı bir yaşam tarzı/ kolektif bir ruh hali demek de yanlış olmaz. Danlar, sevdiklerinizle ya da tek başınıza evinizde yaptığınız, size mutluluk ve huzur veren her şeyi hygge kavramı içine dahil ediyorlar. Evde mutlu olmayı bir eylem olarak değil, bir felsefe olarak görüyorlar. Sımsıcak bir ortamda kovuğunuza çekilmek, sadece istediğiniz şeylerle uğraşıp tatlı bir keyif almak... Danimarkalılara göre hygge’ya ulaşmak hiç de zor değil. Hayatınızdaki bazı alışkanlıkları değiştirerek ve basit uygulamalarla yaşamınıza hygge’yı sokabilirsiniz. Bu, mum ışığında sevdiklerinizle yiyeceğiniz güzel bir yemek, aileniz veya dostlarınızla geçireceğiniz keyifli bir ortam, bir demlik çay veya sımsıcak bir battaniye altında izlenen bir film olabilir. Zaman içinde bir yaşam felsefesine dönüşen; huzuru, samimiyeti, sakinliği ve rahatlığı esas alan bu felsefe, kendinizi daha iyi hissetmenizi sağlayacak küçük mutluluklar sayesinde farkındalığınızı artırmanızı amaçlıyor. Aslında bu küçük şeylerden hepimiz mutluluk duyuyoruz, örneğin odun sobası başında ısınarak kestane yemek, dostlarımızla parklarda/ kırlarda yaptığımız hoş sohbetler ve kendimizi şımarttığımız tatlılar… Fakat hygge felsefesinin en önemli noktası, bu mutluluğu daimi kılmak için kararlı olmak ve hayatımızın her anına sokabilmek. 65