KİTAP RAFLARINDAN
92
Üç Usta: Balzac Dickens
Dostoyevski Mekân Yaratmak Stefan Zweig
Çeviren: Zehra Kurttekin
Can Yayınları, 173 sayfa Jennifer M. Groh
Çeviren: Gürol Koca
Metis Yayınları,
232 sayfa Süreyya
Amok Koşucusu, Satranç, Korku gibi
romanlarıyla tanınan Avusturyalı
yazar Stefan Zweig, çeşitli siyasi
ve debi kişiliklerin biyografilerini de
kaleme almıştır. Zweig, “Dünyanın
Mimarları” adını verdiği serinin ilk
kitabı Üç Usta’da ise kendilerinden
sonraki edebiyat tarihini kökten
değiştiren Honoré de Balzac, Charles
Dickens ve Fyodor Mihayloviç
Dostoyevski’nin eserlerinde ortaya
koyulan evren tasarımı içinde modern
bireyin izini sürüyor. Fransız, İngiliz
ve Rus klasik edebiyatının öncü
kalemlerinin insana, doğaya, dünyaya
yaklaşımını ele alan Zweig, yazarların
hayat hikayesiyle edebiyat görüşlerini
bir potada eritiyor. Toplumun romanını
yazan Balzac, ailenin romanını yazan
Dickens ve bireyin romanını yazan
Dostoyevski’nin modern edebiyatın
kuruluşundaki rolünü gösteren Üç
Usta, aynı zamanda yazarın kıvrak
diliyle keyifli bir okuma deneyimi
vadediyor. “Düşünme, tahayyül etme,
muhakeme, endişelenme, arzulama,
planlama ve karar vermeden oluşan
o zengin zihinsel hayatımızın, beyin
içindeki mikroskobik hücrelerin
oluşturduğu elektrik sinyallerinde
nasıl vücut bulduğunu hep öğrenmek
istemişimdir” diyen Duke Üniversitesi
Psikoloji ve Sinirbilim Bölümü Öğretim
Üyesi Jennifer M. Groh, “Beyin Neyin
Nerede Olduğunu Nasıl Biliyor?” alt
başlığıyla yazdığı kitapta, mekân
algısının beynin çok farklı işlevleriyle
nasıl iç içe geçtiğini ele alıyor. İnsanın
mekânı algılamasında görme, işitme
ve dokunma duyularının yanı sıra
bellek ve farkındalığın nasıl işlevlere
sahip olduğunu ilginç deneyler
aracılığıyla ortaya koyan Groh,
nesnelerin yerini belirleme, sınırlarını
algılayarak onları birbirinden ayırt
etme, mesafe ölçme gibi becerilerin
arka planına eğiliyor. 2013 yılında yayımlanan Balık Nefesi
adlı öykü kitabıyla ilgi uyandıran Nil
Sakman bu kez edebi türleri zorlayan
bir anlatıyla okuyucu karşısına
çıkıyor. Sakman, edebiyat, dramaturji,
cinsiyet çalışmaları, siyaset bilimi
alanlarında aldığı lisans ve lisansüstü
eğitiminin avantajını edebi birikimiyle
birleştirmeyi başardığı Süreyya’da,
okuyucuyu, yaşı hayli ilerlemiş bir
kadının geçmişini gözden geçirmesine
tanıklık etmeye çağırıyor. Çeşitli
zaman dilimlerinde, farklı toplum
katmanlarında kadına bakışın nasıl
şekillendiğini, birey olarak ayakta
kalmanın zorluklarını irdeliyor. Yazarın
daha önce Türkçeye kazandırdığı çok
sayıda edebiyat ve kuram metninde
görülen dil yetkinliği, bu kitabın da
belirleyici özellikleri arasında yer
alıyor.
Nil Sakman
Yapı Kredi Yayınları,
112 sayfa