TED Meşale Dergisi 24. Sayı | Page 43

İnsan, arkaik zamanlardan beri yaşamını ihtiyaç- kültür bağlamında planlayarak şekillendirdi. Zamanı da ihtiyaçları doğrultusunda dilimlere ayırdı. Doğayı gözlemledi ve zamanın döngüsel olduğunu keşfetti. Doğa ve coğrafya koşullarına odaklı bir zaman algısı geliştirerek yaşadığı doğal ve kültürel ortama özgü takvim ve meteoroloji pratikleri geliştirdi. Bu pratiklere “halk takvimi” ve “halk meteorolojisi” deniliyor. Türk kültürü ve daha pek çok medeniyette sözlü kültür ortamında oluşan bu pratikler zamanla yazılı kültüre de aktarıldı. Peki, Anadolu halk takvimi nasıl oluştu? Mevsimler ve iklim koşulları coğrafi çevre ile birlikte değerlendirildiğinde, yetiştirilecek ürünlerin ekim ve hasat zamanları ile avlanacak hayvanların geliş ve göç zamanlarının halk takvimine yansıdığı ve kaynağını oluşturduğu görülür. Ayrıca doğal afetler ve gökyüzü olayları gibi doğal etkenler; ramazan, namaz vakitleri, kandiller gibi dini etkenler; üretim ve ekonomik etkenler ile savaşlar, göçler gibi sosyolojik faktörler de halk takviminin oluşmasına katkı sağlar. Meteoroloji ile ilgili olan gelişmeler halk takvimine en çok yansıyan olaylardır. Kırsal kesimde hayatın sürdürülmesi, mülkiyetin korunması, doğa koşullarına karşı savunma mekanizmalarının geliştirilmesine bağlıdır. Halk takvimleri bu yüzden hayati öngörü ve planlama pratiklerinin sistematikleştirilmesidir. Anadolu insanı, halk takvimini oluştururken yılı “kasım” ve “hızır” (veya Hıdırellez) günleri olarak ikiye bölmüştür. Düzenli olarak tekrarlanan doğa olayları ile hayvanların ve bitkilerin döngüsel yaşam biçimlerinden esinlenerek halk takvimi sistematik hale getirilmiştir. Halk takvimindeki “kasım” ve “hızır” günleri rüzgar, fırtına ve meltem türü hava hareketleri; mevsim normallerinin altındaki ve üzerindeki anlık hava değişimleri ile hayvanların göç zamanları ve bitkilerin meyve verme, filizlenme ve hasat zamanlarıyla ilişkilidir. Kasım Günleri Halk takvimi, Rumi takvimi temel alır. Kasım dönemi, kasım ayının sekizinde başlar ve hıdrelleze kadar, yani mayıs ayının altısına kadar sürer. Bu süre kış mevsimidir. Şubat ayının 28 veya 29 gün sürmesine göre 179 ya da 180 gün devam eder. Kış devresinin ilk 135 günü, yani kasım-zemheri-hamsin aylarına “sayılı” ya da “hesaplı” adları verilmektedir. Bu devre kışın en şiddetli olduğu süredir ve insanlar tarafından uygun tedbirler almak için hesaplanır. Bu günlerdeki hava değişikliklerine Güneş’in burç değiştirmesinin neden olduğuna inanılır. Kışı tamamlayan ve 21 Mart’ta başlayıp 6 Mayıs’a kadar devam eden 45 günlük bir devre daha vardır. Anadolu’da bu süreye “dokuzun dokuzu”, “april beşi”, “leylek kışı”, “oğlak kışı” gibi isimler verilir. Tarım ve hayvancılıkla uğraşan kesim için bu takvim yaşamsal önem taşır. 41