TED Meşale Dergisi 24. Sayı | Page 27

İran Şiirinde Bir Dönüm Noktası Antik Pers kültürü ve İslamiyet gibi iki büyük kaynaktan beslenen İran şiiri, bir bocalama döneminden sonra 20. yüzyıl başlarında tekrar hareketlenmeye başlar. Geçmişte Sâdi, Hâfız, Ömer Hayyam gibi Farsçaya incelikler kazandırmanın yanında dünya edebiyatında da etkiler bırakmış şairler yetiştiren İran’ın bu dönemde dünyaya açılan yüzü çok genç bir kadın şair olacaktır: Füruğ Ferruhzad. 1935 yılında dünyaya gelen Füruğ, 1967’de, henüz 32 yaşındayken talihsiz bir trafik kazasında hayatını kaybedecek; kısa ömründe yazdığı şiirler, çektiği filmler ve özel hayatıyla geniş kitlelerin ilgisini çekmeyi başaracaktır. Füruğ, asker bir baba ve saygın bir çevreden gelen annenin yedi çocuğundan üçüncüsü olarak Tahran’da doğar. Resim, nakış ve el sanatları eğitimi aldığı kız sanat okulunu henüz bitirmeden 16 yaşındayken evlenir. Üç yıl sürecek bu sancılı evlilikten Füruğ’a kalan tek güzellik, oğlu Kamyar’dır. Ne var ki bu dönemde bir dergide yayımlanan şiiri müstehcen bulunmuş, boşanmalarının ardından mahkeme genç şairin çocuğunu görmemesine karar vermiştir. Bir kadının kendini sınırlamadan aşkı ve cinselliği şiirine taşıması 1950’li yılların İran’ında fırtınalar koparmıştır. Ancak Füruğ cesurdur, şöyle söyler hakkında çıkan dedikodular karşısında: “Benim hakkımda çok konuşulduğunu biliyorum. Benim şiirlerimi çok fazla yorumladıklarını da biliyorum. Hatta beni kötülemek, benim belirli bir kişiye şiir söylediğimi insanlara göstermek için cevap hazırladıklarını da biliyorum ancak bütün bunlara rağmen meydandan kaçmıyorum.” Meydandan kaçmanın aksine, erkek egemen bir sanat ve siyaset arenasına taviz vermeden giren Füruğ Ferruhzad’ın ilk kitabı Esir, 1955 yılında yayımlanır. Kitaba adını veren şiirdeki, “Ey gökyüzü! İstesem hani bir gün / Bu suskun zindandan uçmayı / Ne diyeceğim ağlayan çocuğun gözlerine? / Geç beni bir kalem, esir bir kuşum ben”* dizeleri hem şairin o dönemdeki ruh durumunu yansıtır hem de toplumsal hayatta geri plana itilen kadınların sorunlarını dile getirir. İlerleyen zamanda Füruğ, kadının insani haklarının önemli bir savunucusu olarak tanınacak, dünyada feminist hareketin saygın isimleri arasında sayılacaktır. * Çeviren: Mehmet Kanar, iç. İran Şiiri Antolojisi, YKY 2015 25