Taşıyıcı elemanlar olan kolonlar yükseldikçe ağaç gibi dallara ayrılır . Binanın iç mekânlarını , çatısını , kulelerini , dış yüzeylerini oluşturmak için kullanılan taş ve tuğla gibi malzemelerin kesimi ve bu malzemelerin bir araya gelerek meydana getirdikleri yüzeyler , dikmeler , korkuluklar , süslemeler ve kolonlar gibi tüm yapı elemanları alışılmadık geometrik biçimler içindedir . Bu geometrik formlar arasında hiperboloidler ( kavungövdeli ), paraboloidler , helikoidler ( helezon , sarmal yapı ), elipsoidler ve konoidler ( konik ) gibi şaşkınlık verici çeşitlemeler deyim yerindeyse bir görsel şölen sunar . Dünya üzerinde bu binayı görmek ve gezmek kadar unutulmaz bir deneyim sunan az sayıda bina vardır . Yapının tamamlanması çalışmaları Gaudi ’ nin bıraktığı çizim ve maketler esas alınarak sürdürülüyor . 2015 yılında yapılan bir açıklamaya göre binanın % 70 ’ i tamamlanmış durumda . Kuleler ve yapının mimari strüktürünün büyük bir kısmının Gaudi ’ nin ölümünün yüzüncü yılı olan 2026 da bitirilmesi hedefleniyor . Dekoratif unsurlar ve süslemelerin ise 2030 yılında tamamlanabileceği tahmin ediliyor .
Mimar Sinan da , Antoni Gaudi de öncelikle iyi birer gözlemciydiler . Mimarlığa sadece bir “ inşa etme ” olarak değil bir sistem tasarlama , mekâna hayat verme ve anlam katma olarak yaklaştılar . İşlevden forma , inşaat detayından süslemeye , matematiksel hesaplamadan malzeme dayanıklılığına kadar çeşitlenen onlarca farklı konu her iki mimarın eserlerinde aynı duyarlılık içinde buluştu . Sinan , kendi döneminden önce yapılmış eserleri öylesine iyi incelemişti ki kendi eserlerinde gördüklerinin ötesine geçebildi ve her yeni projesinde yeni detaylar geliştirdi . Edirne ’ deki Selimiye Cami ’ nde o güne dek yapılabilmiş en geniş açıklık geçen kubbeyi daha önce hiç uygulanmamış olan bir taşıyıcı sistem geliştirerek inşa etti ( 31.25 metre ). Sinan ’ ın yapı malzemesi olarak sadece taş ve mermer kullanarak tasarladığı ; çini , ahşap ve sedefle bezediği bu görkemli yapı bugün , layık olduğu gibi UNESCO Dünya Mirası Listesi ’ nde .
51