TED Meşale Dergisi 23. sayı | Page 29

Böylece iktisat , sosyoloji , antropoloji , psikoloji hatta edebiyatın da yer aldığı disiplinler arası çalışmalarla , geçmişin sağlıklı analizini üretmeye dönük , hurafeden ve efsaneden uzak bir bilim anlayışı geliştirir .
Prof . Dr . Halil İnalcık ’ ın Türkiye ’ deki tarihçilik anlayışını kökten değiştiren yaklaşımı , birinci el kaynaklara inmek konusundaki ısrarıdır . İlgilendiği dönemde kaleme alınmış her türlü metni büyük bir titizlikle inceleyen , bunları aynı devirde başka coğrafyalarda üretilmiş belgelerle karşılaştıran İnalcık , kendisinden önce ortaya koyulmuş bilgilerin pek çoğunu geçersiz kılacak çalışmalara imza atar . Halil İnalcık ’ ın bir araştırmacı olarak öne çıkan niteliklerinden biri de tarihî belgeleri yalnız kendi çalışmalarında yararlanmak üzere değil , sonraki kuşakların ilgisine sunmak için de gün yüzüne çıkarmayı önemsemesidir . 1951 yılında Bursa Şer ’ iyye Sicilleri üzerine yaptığı bir çalışmada izine rastladığı 280 defterlik arşiv belgesinin temizlenip tasnif edilmesi için yoğun çaba harcayan İnalcık sayesinde , Osmanlı hukuku ve sosyal hayatı açısından son derece önemli bilgiler içeren koleksiyon bugün tarihçilerin hizmetindedir . Aynı şekilde 1961 yılında Kıbrıs ’ ta yürüttüğü bir arşiv çalışmasında bulduğu 56 adet sicil defteri , Osmanlı Devleti ’ nin bu bölgede yürüttüğü faaliyetleri ortaya çıkarmak bakımından devrim niteliğindedir . birlikte bir yayınevi kurar . Aynı dönemde senaryo yazmaya başlar . Kaleme aldığı , Ertem Göreç tarafından yönetilen , başrollerinde Fikret Hakan ve Ayla Algan ’ ın yer aldığı “ Karanlıkta Uyuyanlar ”, 1965 Antalya Altın Portakal Film Festivali ’ nde En İyi Senaryo Ödülü ’ nü kazanır . Film , Türk sinemasında işçi haklarını , grev kavramını , çalışma şartlarını ele alan ilk sinema eseri olma özelliği taşır .
Vedat Türkali ’ nin 1974 yılında yayımlanan ilk romanı “ Bir Gün Tek Başına ”, Milliyet Yayınları Roman Yarışması ’ nda birincilik ödülü alır ve edebiyat dünyasında büyük ilgi uyandırır . Daha sonra “ Mavi Karanlık ” ( 1983 ), “ Tek Kişilik Ölüm ” ( 1989 ) ve “ Güven ” romanlarıyla geniş kitlelerin ilgisini çeker . Romanları ve oyunlarında toplumcu temaları işlemesiyle öne çıkan Vedat Türkali ’ nin kadın hakları ile Türkiye ’ de toplumun ve kanunların kadına yaklaşımını eleştirdiği senaryosu “ Fatmagül ’ ün Suçu Ne ”, sinema ve siyaset dünyasında önemli tartışmalara zemin hazırlar . Senaryo , 2000 ’ li yıllarda televizyon dizisi olarak da yayınlanır . Anıları , denemeleri ve şiirleriyle de edebiyatımızda kendine özgü bir yer edinen Türkali , 29 Ağustos 2016 ’ da Yalova ’ da hayata veda eder .
Prof . Dr . Halil İnalcık , 30 yılı aşkın süre Dil ve Tarih- Coğrafya Fakültesinde hizmet verdikten sonra yurt dışında çok sayıda üniversitede dersler ve seminerler verir . Amerikan , İngiliz , Sırp ve Arnavut bilim akademilerine üye seçilir . 15 yıl kadar çalıştığı Chicago Üniversitesinden emekli olduktan sonra Türkiye ’ ye dönen İnalcık 1993 yılında Bilkent Üniversitesi Tarih Bölümü ’ nü kurar . Sayısız bilim ödülü , şeref üyeliği , fahri doktora unvanına layık görülen İnalcık , Cambridge Uluslararası Biyografi Merkezi tarafından dünyada sosyal bilimler alanında sayılı 2000 bilim adamından biri olarak gösterilmiştir . Özellikle Osmanlı Devleti Klasik Çağı üzerine yaptığı eşsiz çalışmalar ve disipliniyle sonraki kuşaklara örnek olan İnalcık , 100 yaşını doldurduktan kısa bir süre sonra , 25 Temmuz 2016 ’ da hayata veda eder .
Edebiyatımızın çınarı
Romanları , senaryoları , şiirleri ve tiyatro oyunlarıyla tanınan Vedat Türkali 1919 yılında Samsun ’ da dünyaya gelir . Samsun Lisesinin ardından İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü ’ nden mezun olur . Bir süre öğretmenlik yaptıktan sonra , dönemin siyasi şartlarında düşünceleri sakıncalı bulunarak tutuklanır . Yedi yıl cezaevinde kalan Türkali , özgürlüğüne kavuşmasının ardından Rıfat Ilgaz ile
29