TED Meşale Dergisi 22. Sayı | Page 60

EĞİTİMSAYFALAR YEŞİL DÜNYASI Enver Uygun DOĞANIN DİLİNİ KONUŞAN TATİL Dünya nüfusunun ezici çoğunluğu artık kentlerde yaşıyor. 1950’lere kadar köy - kent nüfus dağılımı köyler lehineydi. Sanayileşmenin yaygınlaşması, tüketim alışkanlıklarının dayattığı dünya görüşleri seri üretime dayalı üretim ilişkilerin merkezde olduğu bir algı yarattı. Köy - kent ayrımına temel oluşturan tarımsal üretim ile endüstriyel üretim arasındaki makas hızla açıldı. İnsanlığın en temel ihtiyacı olan beslenmenin büyük oranda tarıma dayanması, köydeki tarım etkinliğini bırakarak kente işçi olarak yerleşen yüzbinlerce insanın boşluğunu doldurmak gibi büyük bir yük getirir. Bunun çözümü de endüstriyel tarımda bulunur. İnsan gücünün yerini makinelerin almasından çok, üretim tekniklerinde kimi hızlandırıcı ve toprağı yıpratıcı yollara başvurmasıyla öne çıkan bu tarım türünün gezegenimizin geleceğiyle ilgili tehlikeler taşıdığı ise geç de olsa keşfedilir. “Alternatif Tatil” ile ilgili bir yazıya böyle başlamak şaşırtıcı olabilir. Ancak son yıllarda hem dünyada hem de Türkiye’de giderek popülerlik kazanan, genel hatlarıyla “ekoturizm” olarak adlandırılan tatil türü için tarım ve dünyanın geleceği konularından söz etmek gerekiyor. Aslında tatil ve turizm sözcükleri çok eski tarihlere dayanmaz. Üretim biçimlerinin günlük standart mesaiyle belirlendiği sanayi sonrası toplum modelinden doğan bu ihtiyacı gidermek için insanların dinlenmesi, günlük hayatlarında yapma imkânı bulamadıkları aktiviteleri gerçekleştirilmesi öngörülür. Bunun için akla gelen ilk yol, artık tatilin klasikleşmiş tanımı haline gelen deniz - kum - güneş turizmidir. Ancak yıllar içinde bu tip turizmin birçok kişinin ihtiyaçlarına karşılık vermediği görülür. Üstelik “bacasız sanayi” adıyla anılan turizm sektörü deniz kenarlarında doğayı tahrip eden yatırımlara girişir. Yılda bir hafta kadar denize girmek için sahillerin sonsuza kadar kirletilmesi düşüncesine karşı sesler yükselir. Öte yandan doğanın tadını çıkarırken doğanın sürdürülebilirliğine katkıda bulunabilecek yeni formüller geliştirilir. İşte ekoturizm bu çözümlerin başında gelir. Ekoturizm, doğaya ve doğal kaynaklara sahip çıkmak, onlardan en iyi şekilde yararlanmak ilkesiyle hareket eder. Bireylerin çevre ve kültür bilinci kazanmasını sağlamak, soyu tehlikede olan fauna ve florayı korumaya almak, şehrin karmaşasından uzak bir tatil yaparken sürdürülebilir kalkınmaya katkıda bulunmak gibi amaçlarla hareket eden ekoturizmin alanına giren en önemli etkinlik ise permakültürdür. İngilizce