TED Meşale Dergisi 21. sayı | Page 68

YEŞİL SAYFALAR 2012 yılında “dünyanın en çevreci okulu” ödülünü alan Green School’da eğitim, alışılmışın dışında bir sisteme sahip. Kitaplarda birikmiş birtakım bilgileri, öğrencilerin ihtiyaçları gözetilmeksizin onlara yükleyen anlayış bu okula uğramamış. Okulun yöneticisi John Stewart “Hiçbir çocuğun okuldan, bu öğrendiklerimiz günlük hayatta ne işe yarayacak diyerek ayrılmasını istemiyoruz” derken, buradaki eğitim hakkında güzel bir ipucu veriyor. Doğadaki canlılar, özellikle memeli hayvanlar doğumlarından itibaren hayata tutunabilmek için çeşitli hazırlıklar yapar. Çok sevdiğimiz yavru köpeklerin sürekli birbirleriyle boğuşması, onların oyun ihtiyacını karşıladığı kadar gelecekte sağlam bir fiziksel yapıya sahip olmaları için antrenman işlevi de görür. İnsan söz konusu olduğunda bu hazırlık süreci daha uzun ve zahmetlidir. Hem fiziksel hem zihinsel yeterliklerin 68 kazanılması için aile ve okul eğitimi başroldedir. Green School, bunun için üç ana eksenli bir sistem uyguluyor. Birinci eksen duygusal, entelektüel, yaratıcı ve fiziksel gelişimi destekliyor. Orman içinde yer alan okulda öğrencilerin doğayla duygudaşlık kurması zor değil. Canlı çeşitliliğini gözleriyle görerek öğreniyorlar. Örneğin ağaç dikerek doğa hakkında öğrendikleriyle fiziksel güçlerini bir arada kullanıyorlar. Somuttan soyuta giden yolun entelektüel yaratımda en önemli aşama olduğunu bilen Green School, öğrenci merkezli, her öğrencinin eğilimlerine uygun bir eğitimi benimsiyor. İkinci eksen, mesleği ne olursa olsun her bireyin soyut düşünme yeteneğinde büyük paya sahip matematik ve dilbilgisi üzerine şekilleniyor. Üçüncü eksen ise deneyimlerle öğrenilenleri pekiştirmeyi sağlıyor.