YEŞİL SAYFALAR
2012 yılında “dünyanın en çevreci okulu” ödülünü
alan Green School’da eğitim, alışılmışın dışında bir
sisteme sahip. Kitaplarda birikmiş birtakım bilgileri,
öğrencilerin ihtiyaçları gözetilmeksizin onlara
yükleyen anlayış bu okula uğramamış. Okulun
yöneticisi John Stewart “Hiçbir çocuğun okuldan,
bu öğrendiklerimiz günlük hayatta ne işe yarayacak
diyerek ayrılmasını istemiyoruz” derken, buradaki
eğitim hakkında güzel bir ipucu veriyor. Doğadaki
canlılar, özellikle memeli hayvanlar doğumlarından
itibaren hayata tutunabilmek için çeşitli hazırlıklar
yapar. Çok sevdiğimiz yavru köpeklerin sürekli
birbirleriyle boğuşması, onların oyun ihtiyacını
karşıladığı kadar gelecekte sağlam bir fiziksel yapıya
sahip olmaları için antrenman işlevi de görür. İnsan
söz konusu olduğunda bu hazırlık süreci daha uzun
ve zahmetlidir. Hem fiziksel hem zihinsel yeterliklerin
68
kazanılması için aile ve okul eğitimi başroldedir. Green
School, bunun için üç ana eksenli bir sistem uyguluyor.
Birinci eksen duygusal, entelektüel, yaratıcı ve
fiziksel gelişimi destekliyor. Orman içinde yer alan
okulda öğrencilerin doğayla duygudaşlık kurması zor
değil. Canlı çeşitliliğini gözleriyle görerek öğreniyorlar.
Örneğin ağaç dikerek doğa hakkında öğrendikleriyle
fiziksel güçlerini bir arada kullanıyorlar. Somuttan
soyuta giden yolun entelektüel yaratımda en
önemli aşama olduğunu bilen Green School, öğrenci
merkezli, her öğrencinin eğilimlerine uygun bir eğitimi
benimsiyor. İkinci eksen, mesleği ne olursa olsun her
bireyin soyut düşünme yeteneğinde büyük paya sahip
matematik ve dilbilgisi üzerine şekilleniyor. Üçüncü
eksen ise deneyimlerle öğrenilenleri pekiştirmeyi
sağlıyor.