Ülkemizde tanınırlığı ve bilinirliği en yüksek maraton,
İstanbul Maratonu’dur. Önceleri adına ‘Avrasya Maratonu’
denilen, şimdilerde ise adı ‘İstanbul Maratonu’ olan bu
büyük organizasyon, bir kıtadan diğerine koşarak geçmeyi
sağlayabilen dünyadaki tek maraton olma özelliğini taşır. İlk
olarak Tercüman Gazetesi tarafından 1973 yılında gündeme
getirilen Asya’dan Avrupa’ya maraton fikri, 1979’da bir grup
Alman turistin girişimiyle hayata geçti. 1979 yılında koşulan
bu yarışın galibi Hasan Saylan olmuştu.
Kıtalararası Avrasya Maratonu başladığı günden bu yana
üç kez güzergâh değiştirdi. Son yıllarda Halk Koşusu, 15 km
ve Maraton olarak 3 farklı güzergâhta koşulan maraton,
Türkiye’de uluslararası nitelikteki en önemli maraton yarışıdır.
İşte ülkemizin en önemli maraton koşusu olan bu uluslararası
organizasyonda yer almak, gönüllüleri, birileri için koşmaya
teşvik ediyor. Betonlaşan, yeşilden giderek uzaklaşan, yağmur
ormanlarının bile eskisi kadar işlevinin olmadığı dünyamızda,
inşaatların, tozun, dumanın, kötülüğün, ölümün, hastalığın
hemen kıyısından geçerek, birilerinin iyiliği için, birilerinin
sıkıntılarına dikkat çekmek için, koşmanın verdiği özgürlük
hissi… Kutsal bir amaç için ciğerleriniz elverdiği kadar,
kimseye değmeden, amacınız dışında bir şey düşünmeden
koşmak… Kavgadan uzaklaşmak, kendinle kalabilmek,
kendini sorgulamak, dünyayı ve dünyada olanları düşünmek…
Zihninizi açmak, planlar yapmak, kalabalıktan uzaklaşmak…
Keyif almak ve iyi bir iş yapmanın duygusu, karşımıza çıkan
engellerle mücadelenin, sorunları aşabilmenin hazzı…
Yorgunluğa inat, hem fiziksel hem de manevi bir mutluluk
hissi…
Yukarıdaki hisleri taşıyarak ve yardımda bulunmanın
motivasyon ve hazzını hissederek, 11 Kasım 2015 tarihinde
gerçekleştirilen, İstanbul maratonunda, TED Burs Fonu için
koşan ve bu fona katkıda bulunan tüm gönüllülerimize tekrar
teşekkür ederiz.
61