EĞİTİM DÜNYASI
ABD Büyükelçiliği tarafından desteklenen ve Türk Eğitim Derneği (TED) tarafından yürütülen “İngilizce
Access Mini-Burs Programı” kapsamında, maddi imkânları kısıtlı ancak başarılı, devlet okullarında eğitim
gören 9. sınıf öğrencilerine yönelik olarak, her yıl farklı sayı ve şehirdeki TED Okulunda İngilizce hazırlık
kursu düzenleniyor. TED Okullarında yürütülen kursta, program süresince 360 saat İngilizce eğitim veriliyor.
Eğitim süresince öğrencilerin ulaşım, kitap ve diğer eğitim materyalleri ücretsiz karşılanıyor.
Devlet okullarındaki öğrencilerin yanı sıra TED’li öğrencilerin bir kısmı da bu programdan yararlanmakta.
Sadece TED Polatlı Koleji ve TED Karabük Koleji’ndeki uygulamada proje bütçesinin yarısı Türk Eğitim
Derneği’nin burslu öğrencilerine ayrılmaktadır.
Mart 2015 - Aralık 2016 tarihleri arasında altıncısı düzenlenen programdan, başladığı günden bugüne
kadar yaklaşık 2000 öğrenci mezun oldu. Programın Mart 2016 - Aralık 2017 tarihleri arasında 8 okulda, 7.
fazının gerçekleştirilmesi planlanıyor.
Programdan faydalanan TED Polatlı Koleji mezunu Tuğçe Çelinay Şahin ile deneyimleri üzerine konuştuk,
duygularını ve görüşlerini okurlarımız için paylaştık.
A ccess İ le H ayatıma G İ renler
TED’le tanışmam Bursluluk Sınavını kazanarak
oldu. 7. sınıfta TED ailesine katıldım, dolayısıyla
İngilizcem arkadaşlarımınkinden gerideydi.
Access ile tanışmamsa 2 yıl sonra ve yine
TED sayesinde gerçekleşmişti. Access, dünya
genelinde özellikle maddi anlamda dezavantajlı
bölgelerde faaliyet gösteren ve lise öğrencilerine
dil eğitimi verip, aynı zamanda bu eğitimi pratik
etmeleri için de olanaklar sağlayan bir program.
Bizler, TED burslu öğrencileri olarak şehrimizdeki
diğer okullardan gelen arkadaşlarımızla birlikte
1,5 yıl boyunca programın eğitim kısmına dahil
olduk. Daha çok konuşmaya ve yazmaya yönelik
bir eğitimdi. Öğrencilerin genel olarak yabancı
53
Tuğçe Çelinay Şahin
TED Üniversitesi Mimarlık Fakültesi Öğrencisi
dil konusunda sıkıntı yaşamalarının sebebi olan
pratik yetersizliğini telafi etmeye başlamış olduk.
Başlarda hepimiz çekingendik, konuşmaktan
kendimizi ifade etmekten çekiniyorduk.
Aslında hemen hepimiz rahatça konuşabilecek
düzeyde İngilizce biliyorduk. Okullarımızda
aldığımız eğitim bunu destekliyordu ve
aldığımız notlara göre değerlendirilecek olursak
başarılı öğrencilerdik. Zamanla bildiklerimizi
geliştirmemiz için konuşmamız, hata yapmamız
ve bundan çekinmememiz gerektiğinin farkına
vardık. Grup çalışmaları, münazaralar, film
okumaları gibi etkinliklerle de süreci oldukça
keyifli bir hale getirdik.