TED Meşale Dergisi 21. sayı | Page 53

EĞİTİM DÜNYASI ABD Büyükelçiliği tarafından desteklenen ve Türk Eğitim Derneği (TED) tarafından yürütülen “İngilizce Access Mini-Burs Programı” kapsamında, maddi imkânları kısıtlı ancak başarılı, devlet okullarında eğitim gören 9. sınıf öğrencilerine yönelik olarak, her yıl farklı sayı ve şehirdeki TED Okulunda İngilizce hazırlık kursu düzenleniyor. TED Okullarında yürütülen kursta, program süresince 360 saat İngilizce eğitim veriliyor. Eğitim süresince öğrencilerin ulaşım, kitap ve diğer eğitim materyalleri ücretsiz karşılanıyor. Devlet okullarındaki öğrencilerin yanı sıra TED’li öğrencilerin bir kısmı da bu programdan yararlanmakta. Sadece TED Polatlı Koleji ve TED Karabük Koleji’ndeki uygulamada proje bütçesinin yarısı Türk Eğitim Derneği’nin burslu öğrencilerine ayrılmaktadır. Mart 2015 - Aralık 2016 tarihleri arasında altıncısı düzenlenen programdan, başladığı günden bugüne kadar yaklaşık 2000 öğrenci mezun oldu. Programın Mart 2016 - Aralık 2017 tarihleri arasında 8 okulda, 7. fazının gerçekleştirilmesi planlanıyor. Programdan faydalanan TED Polatlı Koleji mezunu Tuğçe Çelinay Şahin ile deneyimleri üzerine konuştuk, duygularını ve görüşlerini okurlarımız için paylaştık. A ccess İ le H ayatıma G İ renler TED’le tanışmam Bursluluk Sınavını kazanarak oldu. 7. sınıfta TED ailesine katıldım, dolayısıyla İngilizcem arkadaşlarımınkinden gerideydi. Access ile tanışmamsa 2 yıl sonra ve yine TED sayesinde gerçekleşmişti. Access, dünya genelinde özellikle maddi anlamda dezavantajlı bölgelerde faaliyet gösteren ve lise öğrencilerine dil eğitimi verip, aynı zamanda bu eğitimi pratik etmeleri için de olanaklar sağlayan bir program. Bizler, TED burslu öğrencileri olarak şehrimizdeki diğer okullardan gelen arkadaşlarımızla birlikte 1,5 yıl boyunca programın eğitim kısmına dahil olduk. Daha çok konuşmaya ve yazmaya yönelik bir eğitimdi. Öğrencilerin genel olarak yabancı 53 Tuğçe Çelinay Şahin TED Üniversitesi Mimarlık Fakültesi Öğrencisi dil konusunda sıkıntı yaşamalarının sebebi olan pratik yetersizliğini telafi etmeye başlamış olduk. Başlarda hepimiz çekingendik, konuşmaktan kendimizi ifade etmekten çekiniyorduk. Aslında hemen hepimiz rahatça konuşabilecek düzeyde İngilizce biliyorduk. Okullarımızda aldığımız eğitim bunu destekliyordu ve aldığımız notlara göre değerlendirilecek olursak başarılı öğrencilerdik. Zamanla bildiklerimizi geliştirmemiz için konuşmamız, hata yapmamız ve bundan çekinmememiz gerektiğinin farkına vardık. Grup çalışmaları, münazaralar, film okumaları gibi etkinliklerle de süreci oldukça keyifli bir hale getirdik.