TED Meşale Dergisi 21. sayı | Page 30

Afet İnan yıldız kavramını Türkiye’yle tanıştıran isimdir. Sahne aldığı her oyun, göründüğü her sinema filmi olay olan Cahide Sonku, bunlarla yetinmeyip bir sinema filminde yönetmen koltuğuna da oturmuştur. Fedakâr Ana filmiyle yönetmenliği deneyen Sonku, böylece Türk sinemasının ilk kadın yönetmeni olmuştur. Yönetmenliğini yaptığı üç filmin sonuncusu belki de en ünlü filmlerinden olan Beklenen Şarkı’dır. Sonku Film adıyla yapım şirketi kurup sektörün belirleyicileri arasında yer edinen Sonku’nun dramatik bir sonla biten hayatı birçok başarının geçit töreni gibidir. Cumhuriyet sonrası Türkiye’deki sosyal bilim çalışmalarına en önemli katkıyı sağlayan isimler sorulsa verilen cevaplar arasında unutulmayacaklardan birisi de Azra Erhat olacaktır. Filoloji alanındaki yetkinliğini sadece akademi salonlarında değil aynı zamanda edebiyatta, felsefede ve kültür hayatımızda sergilemiştir Azra Erhat. Sofokles’i, Aristofanes’i, Hesiodos’u, Homeros’u dilimize o kazandırmıştır, tıpkı birçok önemli Eski Yunan klasiğini kazandırdığı gibi. Anadolu’yu denizleriyle, tüm maviliğiyle birlikte sevmiş ve herkesin de yurduna böyle sevgi dolu 30 bakması için hayatını vakfetmiştir Erhat. Onun fikir ve sanat yolculuğu tıpkı Halikarnas Balıkçısı ve Sabahattin Eyüboğlu’yla birlikte ortaya attıkları ve artık onlarla birlikte anılan bir kalıp haline dönüşen Mavi Yolculuk gibidir. Tertemiz, duru ve coşkulu. Hayatı “Çalıkuşu” gibi geçen, en az bu roman karakteri kadar çalışkan, tutkulu ve yaptığı işe aşkla bağlanan Afet İnan, Türkiye Cumhuriyeti’nin ilk kadın öğretmenlerinden birisi olduğu kadar tarihçi ve sosyolog kimlikleriyle de öne çıkar. Afet İnan’ın önemi sadece Atatürk’ün manevi kızı olarak anılamayacak kadar büyüktür. Zira Piri Reis haritasının dünyaya tanıtılmasından Türk Tarih Kurumu’nun öncü çalışmalarına kadar birçok başarılı işin altında imzası bulunan İnan, kadın hakları alanında verdiği mücadeleyle de unutulmayacak kadınlar arasında yer alır. Kadın hakları için mücadele veren unutulmaz isimlerden birisi de hiç şüphesiz Nezihe Muhiddin’dir. Osmanlı İmparatorluğu’nun son yıllarında kadınların toplum hayatına dâhil olup erkeklerle eşit haklardan yararlanması için çalışan Muhiddin, Cumhuriyet yıllarındaysa kadınların erkeklerle aynı siyasal