Akademisi Opera Bölümü’nü birincilikle bitirmiştir
Semiha Berksoy. 1934 yılında başladığı opera kariyeri
boyunca sadece Türkiye değil Almanya ve Portekiz
başta olmak üzere Avrupa’nın birçok ülkesinde sahneye
çıkmış ve böylece Avrupa’da sahne alan ilk Türk kadın
opera sanatçısı unvanıyla da anılmıştır. 1998 yılında
Devlet Sanatçısı payesiyle onurlandırılan Berksoy’un
operayla olan ilişkisi öylesine kuvvetli bir aşk içeriyordu
ki 1999 yılında, yani seksen dokuz yaşında New York’ta
sahne almasını sağlıyordu bu büyük coşku.
Türkiye Cumhuriyeti’nin ilk kadın kimyagerlerinden,
Remziye Hisar’ın çalışkanlığı ve bilime olan tutkusu
adının önüne geçen tüm sıfatların üstündedir. Tıpkı
güneş ve yıldızların evrimi konularında yaptığı
araştırmalarla dünya çapında başarılara imza atıp
NASA’da görev yapan ilk Türk bilim kadını unvanıyla
anılan Dilhan Eryurt gibi. Böcek endokrinolojisi
alanında yaptığı çalışmalarla birçok buluşa imza atmış
zoolog Semahat Geldiay’ı da, Doktor Safiye Ali de yine
çalışkanlıkları kadar insanlığa hizmet etme aşkıyla
ortaya koydukları başarılarla anılmayı hak ederler.
Cumhuriyet kadınları dendiğinde akla gelen
isimlerin başında elbette Afife Jale sayılır. Osmanlı
İmparatorluğu’nun son yıllarıyla Türkiye Cumhuriyet’inin
ilk yıllarında var olan tiyatro sevgisini attırmak için
yaşamıştır adeta Afife Jale. Bu ateş, sadece bir kadın
olarak değil aynı zamanda bir insan olarak inatla, tutkuyla
ve aşkla bağlanılan bir gerçeğin hayata geçirilmesinin
ateşidir. Bu ateş, Afife Jale’nin tiyatro sahnesinde yaktığı
lakin sadece sahnede kalmayıp toplumun her kesimine
uzun yıllar ışık saçmış bir ateştir. Osmanlı’nın son
yıllarında, kadın sanatçıların sahne almasını engelleyen
yasaya rağmen şehir tiyatrolarında önce stajyer oyuncu
olarak, daha sonraysa oyuncu olarak sahne alan Afife
Jale, dönemin İstanbul’unu yönetenler nezdinde küçük
bir infiale yol açmıştır. İşinden olduğu gibi baba evinden
de olmuş, hem yuvasından hem de sahnesinden
kovulmuştur Afife Jale. Yine de şehir şehir gezdiği
Anadolu turneleri aracılığıyla inatla sürdürmüştür
tiyatro yolculuğunu. Ta ki sağlığı bozulana kadar. Afife
Jale sadece sahne alan ilk Türk kadın tiyatrocu değil,
aynı zamanda sanata olan sarsılmaz bağın ve inancın,
tutkunun ve azmin simgesidir.
Adı Afife Jale ile birlikte anılacak bir başka isimse
Atatürk’ün ricasıyla tiyatro sahnelerine adım atıp
seneler boyunca o sahnede kalan Bedia Muvahhit’tir.
28
Afife Jale