Bu
uçağın uçması için izin verecek olan heyette uçağı uçurabilecek ve uçuş denetimi yapacak kimse olmadığı için Hürkuş, Vecihi K-VI
adını verdiği bu uçakla ilk ve tek uçuşunu “izinsiz”
gerçekleştirir. Bu başarısının ödülü ‘izinsiz uçuş
yaptığı için cezalandırılmak” olur. Uçağına devlet
tarafından el konur.
1930 yılında Türkiye’nin ilk sivil uçağını inşa ettiğinde başına benzeri gelmesin diye değişik bir
yol dener Hürkuş. Kadıköy’de kiraladığı bir keresteci dükkânında, 3 ay gibi bir sürede Vecihi
K-14’ü üretir. Uçağa ruhsat verecek merci bulunamayınca, uçağın bütün parçalarını söker ve
trenle Prag’a yollar. Çekoslavak makamlar Vecihi
Bey’in uçağına “dünyanın en iyi spor uçaklarından biridir” notuyla lisans vermiştir. Uluslarara-
sı geçerliliği olan uçuş belgesini aldıktan sonra,
1931 yılında Prag’dan İstanbul’a bu uçakla gelerek Avrupa semalarında uçan ilk Türk pilotu olur.
Türk Kuşu, sonradan Türk Hava Kurumu adını
olacak olan Türk Tayyare Cemiyeti ve Tayyare ve
Motor Anonim Şirketi kurulması gibi adımların
atıldığı cumhuriyetin ilk yıllarında Hürkuş da “baş
tayyareci” unvanına layık görülür. İlk sivil havacılık okulu olan Vecihi Sivil Havacılık Mektebi’ni de
bu yıllarda kurar. Bu okulun mezunlarından biri
de ilk Türk kadın pilot olan Bedriye Gökmen’dir.
KÜLTÜR-SANAT 41