TED Meşale Dergisi 19. Sayı | Page 40

Müzikçalara bir ürün yerleştirerek müzik dinlemek günden güne pratikliğini yitirse de bugün en fazla kullanılan müzik kaydedilmiş ürün konumundaki CD’nin ilk üretim tarihi 1982’dir. CD çalabilecek cihazların yaygılaşması içinse bir süre daha beklenecektir. Artık çift kasetçalara sahip olan ve CD okuyabilen müzik setleri üretilmeye; hatta walkmanden yola çıkarak, taşınabilir CD çalarların yapımına başlanmıştır. Bilgisayarın yaygınlaşması ve ses mühendisliğinde görülen ilerleme, plakların ve kasetlerin CD’ye aktarılmasını kolaylaştırınca, CD’ler daha önce diğer teknolojilerin başaramadığı bir şeyi gerçekleştirir: Kasetler ve plaklar artık birer nostalji öğesine dönüşür. Ne var ki, 1989 yılında MP3 adı verilen dijital müzik depolama dosyalarının icat edilmesi, 1998 yılında ise MP3 çalarların piyasaya sürülmesi CD’nin egemenliğini sarsar. Bilgisayarın ucuzlaması ve geniş kitlelerin tüketimine sunulmasıyla birlikte, eğlence anlayışında deyiş yerindeyse bir devrim yaşanır. Artık radyo, televizyon, sinema ve müzik bilgisayarın içindedir. Daha 2000’lere ulaşılmadan ayrı cihazlara ve eklentilere gereksinim kalmaksızın müzik dinlemek mümkün hale gelir. Yalnızca birkaç santimetre boyutundaki MP3 çalarlar ise müziğin her an her yerde dinlebilmesi açısından büyük bir ilgi görür. ve dijital ortamdan müzik dinlemek bugünün en geçerli yöntemi. Müziğin görkemli opera binalarından, konser salonlarından, konaklardan, saraylardan çıkıp tekil dinleyicilere ulaşımının gün geçtikçe basitleşmesi, müziğin bir sektör haline gelmesini sağlamış görünüyor. Özellikle popüler alanda müzik akımlarının ve kuşaklarının oluşumunda bunun payı büyük. Öte yandan bu kolaylığın çabuk tüketimi ve tüketimle doğru orantılı olarak ‘seri üretim’i getirdiğini, müziğin tek tipleşme tehlikesiyle karşı karşıya kaldığını da unutmamak gerek. Ancak hayatın her bölümünde olduğu gibi müzik söz konusu olduğunda da sorun ile çözüm iç içe. Artık müzisyenler yazdıkları şarkıları piyasaya sürmek için pahalı kayıt stüdyolarına girmeye gerek duymadan, albümlerinin satış noktalarına iyi dağıtılıp dağıtılmadığı kaygılarına sürüklenmeden eserlerini dinleyicilerle buluşturabiliyor. Böylece hızlı tüketim alışkanlığına hitap etmeyen müzik türleri, teknolojinin güvencesiyle gelecek nesillere kalma olanağı buluyor. Hayatımızın oldukça merkezî bir yerinde bulunan müzikçalar cihazlar, insanlık için kısa sayılabilecek bir zaman diliminde büyük dönüşümler geçirdi. Bakalım önümüzdeki yıllar neler getirecek... Günümüzde, dizüstü bilgisayar, tablet ve akıllı telefon gibi çok işlevli elektronik aletlerin her yaştan, her gelir düzeyinden insanın kullanımında olması, müzik dinlemek için ayrı cihazlara olan ihtiyacı neredeyse bitirmiş gibi görünüyor. Müzik eserlerinin satışa sunulması ve telif haklarının gözetilmesi konusunda ciddi sıkıntılar barındırsa da dijital kayıt YAŞAM 37