Yiğit Özgür günlük yaşantısında çizdikleri gibi bol
diyaloglu biri midir?
Sabit bir ruh halim yok. Çok değişiyor. Konuşmak
kadar dinlemeye de konsantre oluyorum. Birini dinlemekten yorgun düştüğüm oluyor çünkü yalandan
dinlememeye çalışıyorum. Boş boş konuşup kafa şişirmekten kaçınıyorum.
Leman, Lemanyak ve Penguen dergilerinde geçen
bir dönem ve buralardan ayrılış… Çok özel olmayacaksa neden neydi?
Zamanı geldiğini düşündüm. Hiç özel veya gizli bir sebebi yok. Kesinlikle fikir ayrılığı, fikir uyuşmazlığı gibi
sebepler yok. Biz altı arkadaş, kendi dergimizi çıkarmanın zamanı geldiğini düşündük hepsi bu. Bu fikir
bizi çok heyecanlandırdı. Ayrı eve çıkıyoruz gibi hissettik. Kavgamız dövüşümüz olmadı.
Fazlaca bilinmeyen bir çalışmanızdan bahsetmek
isterim… Bilim Çocuk Dergisi’nde “Buket Anlatıyor” isimli öyküleri çizdiniz. Bilgilendirici ve eğitici
bir çalışmaydı.
Evet çok başka işler aslında. “Buket Anlatıyor” köşesinde kullandığım her kelimeye dikkat ediyordum.
Çünkü belli yaştaki çocuklara hitap ediyordu. Bilim
Çocuk dergisinin bütününü düşününce, Buket’in köşesi en az eğitici olan köşeydi diyebiliriz. Zevk alarak
yaptığım bir köşeydi. Bilim Çocuk ve Bilim Teknik dergilerini de çok seviyorum. Zorlansam da epey bir süre
devam ettim. Uykusuz Dergisi’ni yapmaya başlayınca
ona ayıracak hiç vaktim kalmadı. Biraz mecburen bitti.
Dergilerden konu açılmışken… Halen çizmeye devam ettiğiniz Uykusuz dergisinin kurucularındansınız. Birazcık bu süreci anlatır mısınız?
Uykusuz Dergisi’ni kuralı yedi yıl oldu. Hala çok eksiğimiz var, hala çok şey öğrenmemiz gerekiyor. Tembeliz, geç kalıyoruz. Köşelerimizi yetiştiremediğimiz,
espri bulamadığımız zamanlar oluyor. Dergi yaşayan
bir şey. Performansın düşüp yükseldiği zamanlar oluyor. Benim için en uygun işin hala bu olduğunu düşünüyorum. Dergilerin varlığı mutlu ediyor.
RÖPORTAJ 18