TED KAYSERİ KOLEJİ BÜLTEN DERGİSİ 62.SAYI Bülten Dergisinin 62. Sayısı Yayında! | Page 18

FELSEFE FELSEFENİN BİREYSEL VE TOPLUMSAL İŞLEVLERİ ’Akıl ve mantığın çözemeyeceği sorun yoktur.’’ “ Şunu felsefe sayesinde öğrendim : başkalarının sadece kanun korkusundan yaptıklarını , emir verilmeden yapıyorum.” Aristoteles Felsefe; eski dönemlerden beri varlık, doğa, bilgi, ruh yaşam ve insan üzerine düşünmüş bu konu- larda akla takılan soruları cevaplandırma amacı içinde oluşmuştur. Bundan dolayı felsefenin ta- rih içinde bir sürekliliği vardır ve uygarlık tarihle- rinde çok etkili olmuştur. Hazırlayan: Nuran FINDIKGİL Felsefe Öğretmeni 18 TED KAYSERİ KOLEJİ Süreç incelendiğinde felsefi yaklaşımların engel- leri aşmamıza ve gerçeğe ulaşmamızda yardımcı olduğu etkisi yadsınamaz. Gerçeği görebilmek için hayata objektif bir gözle bakmamız gerekir. Hayatın dışına çıkıp hayatı göremeyeceğimiz için içeride felsefi bir tutum edinebiliriz. Bu yüzden felsefe, insanı aldatabilecek etkenleri bertaraf etmemizi sağlar. Yanılgılara kapılmamayı ve ger- çeği keşfetmeyi felsefe sayesinde başarabiliriz. En büyük işlevlerinden biri de aldatıcı hevesler- den insanları uzak tutmaya çalışmasıdır. Böylece insanoğlu geçici olaylara kapılmayıp kalıcı ola- nı düşünmektedir. Hatta filozofça bir davranışın tanımı hayatın maddi hırslarını bırakmak, fani dünyada anlık zevklere yol vermemek olarak da yapılabilir. İnsanın bilinçli bir varlık olarak yaşamını kendi ellerinde tutabilmesinin bazı olanaklar veriyor olması da felsefenin önemli yararlarındandır. Felsefe aracılığıyla düşünen birey çok yönlü ve ayrıntılı düşünebilen, anlama ve açıklama bece- rileri yüksek ve tahmin yeteneği gelişmiş bireydir. Böylesi bireylerin çoğaldığı toplumların huzuru, refahı, mutluluğu artar ve ufku daha da genişler. Aydınlanma Dönemi, rönesans ve reform hare- ketlerinin getirdiği modern dünya da kendini fel- sefi düşünceye borçlu değil midir, zaten! Tüm bu bağlamlar neticesinde felsefenin birey- sel fonksiyonlarının başında, felsefenin insana mutluluk ya da haz vermesi gelir. İnsan gerçek amacına yalnızca maddi tatminlerle ulaşamaz. O , gerçek amacına ruhsal ihtiyaçlarını karşıladı- ğı zaman ulaşabilir. İnsanın ruhsal ihtiyaçlarının başında ise merakını giderme, öğrenme, evreni tanıma, kendisini anlama, şu dünyada geçen ya- şamını anlamlandırma isteği vardır. Bu isteği ise yalnızca felsefe karşılayabilir. Felsefe; insanlara bağnaz olmamayı, önyargısız ve hoşgörülü ola- bilmeyi kazandırır. İnsanlarda bu temel alışkan- lıkları ve erdemleri geliştirir. Bireyi birey yapan her türlü öge ; kendini tanıma, farklı fikirlere açık olma, olgu ve olaylara akıl yoluyla çözümleme getirme, bilinçli bir insan olma, özgürce düşüne- bilme, ön yargılardan uzak durabilme, çok yönlü bakış açısı geliştirebilme, kendi hayatına yön ve- rebilme gibi bir çok yeti felsefenin bireysel fonk- siyonlarını ifade etmektedir. Toplumu, birlikte yaşanabilir hale getirmeye yarayan her türlü öge ; bilgi toplumuna dönüşme, farklı toplulukların bir arada yaşaması , ortak kültürde buluşma, devrim ve gelişmelere açık olabilme, bilimlerin gelişme- si, demokrasi bilincinin gelişmesi, insanların ken- dini ifade edebileceği bir toplum oluşturma gibi gereksinimlerde felsefenin toplumsal işlevlerini apaçık ortaya koymaktadır.