Kapının önünde bekleyen Corvette'e atladı. Bu araba
onun için biraz lüks kaçsa da Steven bunun bir
zorunluluk olduğunu düşünmüştü. Büyük paralar
kazanacaksak paralı gibi görünmeliyiz. Bu araba bizim geçiş
biletimiz olacak.
Marşa basıp güçlü motorun sesini duyduğunda kendi
kendine gülümsedi.
Kendisine el sallamak için hangarın kapısına çıkan
Zeke'ye, "Bir saat içinde dönerim," dedi. "Ama bir şey
olursa ceptelefonum yanımda."
Zeke gülüp çenesini ovuşturdu. "Daha önce seni hiç
aramam gerekmediğini düşünürsek bugün de bu
durumun değişmesi için bir sebep göremiyorum."
"Mucizelere inan."
Göl kıyısındaki yola çıkarken debriyajı biraz sert bırakınca motordan çıkan seslerle irkildi. Zeke'yi kendine
güldürmüş olmasına mı yoksa birkaç dakika sonra yeni
bir ah, Jennifer, keşke, seansına girecek olmasına mı daha
çok üzüldüğünü bilemiyordu. Bir kızın katlanabileceği
Ah, Jennifer'ların da bir sınırı vardı ve Jenny bu kotayı
daha yirmi altı yaşında doldurmuş durumdaydı.
Göl yolunu iki yandan kucaklamış çalılıkların
yeşilliğinin arasından gölün mavi parıltısını ve dağların
çatallı zirvelerini görebiliyordu. Keskin virajlı yamaçlar
mayıs ayının bu son günlerinde bile karla kaplıydı. Beş
dakika bile geçmeden anayoldan ayrılıp annesinin