SINAİ 12 SINAİ 12 | Seite 55

55 SINAİ TARİHÇE vazgeçmeyen David Warren, pilotun konuşmalarının yanı sıra, uçağın hız, irtifa ve yönünü kaydedebilen bir prototip yaptı. Veriler bir teyp bandı yerine çelik tel üzerine kaydedildiğinden yangınlarda zarar görme olasılığı da düştü. Sonunda onay aldı Aradan geçen yıllar içinde cihazını geliştiren Warren, 1958’de prototipini, daha önce RAF’ın yüksek bir mevkiinde bulunmuş olan Sir Robert Hardingham’a gösterme fırsatını buldu. O sıralarda Avusturalya Havacılık Kurumunu ziyarete gelen Sir Robert, ay- gıtın potansiyelini fark etti. Sir Robert Hardingham, İngiltere’ye döndüğünde hareketle savunduğu fikir, Havacılık Bakanlığından onay aldı. Böylece kara kutu, daha sonra İngiltere’de zorunlu hale getirildi. Fakat, kara kutuları zorunlu hale getiren ilk ülke Avustural- ya oldu. 1960’ta Queensland’de meydana gelen bir uçak kazasını inceleyen yargıç, tüm uçaklarda uçuş veri kayıt cihazlarının olmasını tavsiye etti. 1960’lı yıllarda bu ekipman bütün ticari uçaklar için zorunlu hale geldi. Kara kutu nasıl yapılır? Bu malzemeler çoğunlukla alüminyum ve plastiktir. Kokpitteki sesleri ve uçuş bilgilerini kaydeden her iki kutu da paslanmaz çelikten yapılır. En ve boyları yaklaşık 25’er santimetre, derinlikleri 12-13 santimetredir. Kutuların et kalınlıkları ise 6-7 milimetre kadardır. Kutular ayrıca ısıya ve yangına karşı tedbir olmak üzere plastikle çevrili sıvı köpük ile de donatılmışlardır. Kutular o kadar sağlam- dırlar ki denize düşmüş bir uçağın kutuları 7 sene sonra çıkarılabilmiş ama buna rağmen kayıtlar sağlıklı olarak dinlenebilmiştir. Başlangıçta kutular kanatların birleşme noktasına yakın bir yere onuluyorlardı. Bu bölge uçağın en ağır kısmı olduğundan düşüş anında bu ağır parçalar kutuların üzerlerine düşerek zarar verebiliyorlardı. Sonra- ları kutular uçağın kuyruk kısmına konulmaya başlanıldı. Tabii bu, uçağın kuyruk kısmındaki koltuklar insanlar için daha emniyetlidir anlamına gelmez, ancak bu yer kara kutuların uçağın enkazından en uzağa düşmesini sağlıyor. Neden uçakta bu malzeme kullanılmıyor? Uçakların rahatça havada kalabilmeleri, uzun mesa- felere az yakıtla ulaşabilmeleri, mümkün olduğunca hafif malzemeden yapılmış olmalarına bağlıdır. Uçak kazalarının nedenleri değişiktir. Havada bir şekilde infilak ederek düşen uçaklarda yolcuların kurtulma olasılığı yoktur. Bu nedenle de uçağın yapıldığı malzeme bu açıdan önemli değildir. Uçak yere bir bütün halinde çarpsa da düşen bir asan- sörde olduğu gibi yolcular çarpmanın şiddetinden hayatlarını kaybederler. Uçağın içine sıvı köpük doldurmak elektronik aletleri koruyabilir ama in- sanların sadece ölüm nedenlerini değiştirir. Uçağın malzemesini kara kutu malzemesinden yapmak, parçalanma ve yangından zarar görme tehlikelerini önler ama ne yazık ki bu malzemeden yapılmış bir uçak da uçamaz.