SINAİ 12 SINAİ 12 | Page 48

BAŞARI HİKAYESİ SINAİ
48

KİMİ RESSAM , KİMİ YAZAR , KİMİ SİYASETÇİ TARİHE YÖN VEREN DAHİLER

Medeniyet denilen toplum bilincinin yükselmesini ve gelişmesini sağlayan , üstün niteliklere ve yüksek becerilere sahip olan dahiler , bilimde olduğu kadar sanatta da kalıcı eserler yaratıyor .
İnsanlık tarihi ; bilime , teknolojiye , sanata , yenilikçi fikirleriyle yön veren , buluş , politika ve eserleriyle yüzyıllarca adından söz ettiren sıra dışı kişilerle şekilleniyor . Kimi zaman bir sanat eseri , kimi zaman bir icat kimi zaman da ülke için atılan adımlar o isimleri farklı kılıyor . Dahilerin genel olarak çok yüksek bir hayal güçleri , bitmek tükenmeyen enerjileri olurken , yüksek düzeyde araştırmaya yönelmeleriyle de dikkat çekiyorlar . Mantık ve gözlemleme yeteneği de oldukça geliş olan bu tür insanlar , geride bıraktıkları eserlerle medeniyetin gelişmesinde büyük rol oynuyor .
Üstün zekâlı kişilerin düşünme stratejileri , normalden biraz farklı oluyor . Örneğin dahiler sorunlara birçok olası çözüm yolu düşünerek yaklaşırlar . Genel olarak , dahilerin sorunlara yaklaşımı diğer insanlardan biraz daha farklıdır ve çözüme varmanın farklı yollarını ararlar . Büyük düşünürler görsel ve mekansal becerilere odaklanırlar . Diyagramlar , haritalar ve çizimlerle görselleştirerek düşüncelerini somutlaştırarak detayları daha net görmeyi hedeflerler . Ayrıca metaforik düşünürler . Farklı varoluş bölgeleri arasında benzerlikleri görüp onları birbirine bağlama kapasitesine sahip olurlar . Gelin , tarihte önemli bir yer edinmiş üstün zekâlı isimlere beraber bakalım …
Pablo Picasso
20 . yüzyılın en verimli sanatçılarından Pablo Picasso , 25 Ekim 1881 tarihinde İspanya ’ nın güneyindeki Malaga şehrinde dünyaya gelir . José Ruiz Blasco ile Maria Picasso ’ nun çocukları olarak dünyaya gelen Pablo Picasso , soyadını annesinden , resim yeteneğini ise resim öğretmeni olan babasından aldı . Çok küçük yaşlardan beri resimle ilgilenen Picasso , bu ilgisini bir tutkuya dönüştürerek bütün dünyasını resme yönlendirmeye başlar . Picasso , öğrencilik yıllarında matematik öğretmeniyle ilginç bir sorun yaşar . Matematik dersinde ne zaman “ 4 ” sayısı ile karşılaşsa , “ 4 ” ü öne doğru fırlamış bir burun olarak gördüğünden hemen geri kalan uzuvları da çizmeye başlar . Böylece matematik dersinde çözmesi gereken problemleri yarıda bırakıp “ 4 ” ile uğraşır . Öğretmeni onun bu davranışına ne yaptıysa engel olamaz . Her seferinde Picasso , bunu yapmak için dayanılmaz bir istek duyduğundan ve gözünün o anda başka hiçbir şey görmediğinden bahseder . Picasso , Barselona ’ da bir sanat okulunun giriş sınavında üstün beceri ile başarı gösterir . Hatta o kadar yeteneklidir ki bir aylık ödev verilmesine karşın , ödevini bir günde tamamlar . İyi bir eğitim almamasına rağmen 14 yaşında iyi bir sanat okuluna girmeyi başarır . Daha sonra Paris ’ e taşınan sanatçı , eserlerini burada vermeye başlar . Pablo Picasso , 1973 ’ te 92 yaşında öldüğünde geride 240 bin tablo , çizim ve eser bırakır . Onun bu çalışmaları kendisine “ Çılgın verimli sanatçı ” lakabının takılmasına yol açar .
Johann Wolfgang Von Goethe
1749-1832 yılları arasında yaşayan , dünya edebiyatının en büyük yazarlarından biri olan Johann Wolfgang von Goethe , yalnızca edebiyatla değil eğitim , doğa bilimleri ve felsefe de içinde olmak üzere pek çok konuyla yakından ilgilenir . Aydınlanma Çağı ’ nın düşünceleriyle yetiştirilen Goethe , küçük yaşta Fransızca , Latince ve Eski Yunanca öğrenir . Goethe , şiir , drama , hikâye ( düzyazı ve dörtlük şeklinde ), otobiyografik , estetik , sanat ve edebiyat teorisi , ayrıca doğa bilimleri olmak üzere birçok esere imza atar . Leipzig ’ de hukuk öğrenimi gördüğü yıllardan başlayarak , yaşadığı ve karşılaştığı olayları dramlar biçiminde kaleme almaya başlar . Goethe , eğitim yönünden oldukça zengin bir dönem geçirmiş olmanın etkisini ve avantajını yaşamı boyunca hissettirir . 25 yaşındayken yazdığı ilk romanı olan “ Genç Werther ’ in Acıları ” isimli eseriyle dünyaca ünlü bir isim halini alır . Üslubundaki coşkunluk nedeniyle Alman Edebiyatında yeni bir çığır açan yazar , sonrasında kısa ve özlü şiirlerin de önemli bir yazarı olur . Toplumsal kişiliği ve edebiyat alanındaki kariyeri ile pek çok kişide derin izler oluşturmuş bir yazar olan Goethe , insanlara ait olan her duygunun doyasıya yaşanması gerektiğine inanan ve yaşamını da bu düşüncesi doğrultusunda yaşamış bir yazardır . Johann Von Goethe , yakın dostlarının , “ Yoruldun , artık dinlen ” uyarılarına şöyle cevap verir :
“ Dinlenmek için önümde koca bir edebiyat var .”