MAKALE
36
SINAİ
GÜMRÜK BİRLİĞİ
İktisadi Kalkınma Vakfı
Türkiye-AB Gümrük Birliği, salt bir
ekonomik entegrasyon modeli olmanın
ötesinde, Türkiye’nin AB ile bütünleş-
me hedefine yönelik ortaklık ilişkisinin
önemli bir aşamasını oluşturmaktadır.
Türkiye ile AB arasında ortaklık ilişkisini
kuran ve Gümrük Birliği’nin çerçevesini
çizen 1963 tarihli Ankara Anlaşması’nın
28’inci maddesinde, ortaklığın nihai
hedefi Türkiye’nin üyeliği olarak belir-
lenmiştir. Gümrük Birliği çerçevesi 1963
yılında Ankara Anlaşması ile çizilmiş ve
1973 yılında Katma Protokol ile ayrıntıları
belirlenmiştir.
Ankara Anlaşması 12 Eylül 1963 tarihinde
imzalanmış ve 1 Aralık 1964 tarihinde de
yürürlüğe girmiştir. Ankara Anlaşması, üç
aşamalı bir bütünleşme modeli öngör-
müştür.
Taraflar arasında
sanayi malları ve
işlenmiş tarım
ürünlerinin serbest
dolaşımını kapsayan
Gümrük Birliği
sürecinde,
Türkiye, mevzuatını
AB’nin gümrük ve
ticaret politikalarının
yanı sıra rekabet ve
fikri sınaî mülkiyet
haklarına ilişkin
politikalarının
da dâhil olduğu
kapsamlı bir alanda
uyumlaştırma
yükümlülüğünü
üstlenmiştir.
* Hazırlık dönemi
Bu dönemde Türkiye’nin herhangi bir
yükümlülüğü yoktur. Topluluk Türk
ekonomisinin kalkınmasına katkıda
bulunmuştur. Bu kapsamda, ticaret
kolaylıkları sağlanmış, mali yardımlarda
bulunulmuş ve krediler verilmiştir. AB,
1971 yılında bazı petrol ve tekstil ürünleri
dışında Türkiye’den ithal ettiği tüm sana-
yi ürünlerine uyguladığı gümrük vergileri
ve miktar kısıtlamalarını tek taraflı olarak
sıfırlamıştır.
* Geçiş dönemi
1 Ocak 1973 tarihinde yürürlüğe giren
Katma Protokol ile ikinci aşama olan
geçiş döneminin koşulları, yön-
temleri ve sürelerini belirlenmiştir.
Türkiye, 12–22 yıllık bir takvim içinde,
Birlik kaynaklı ürünlere uyguladığı
gümrük vergilerini sıfırlamayı ve
AB’nin üçüncü ülkelere uyguladığı
ortak gümrük tarifeyi benimsemeyi
üstlenmiştir.
* Son dönemi
Türkiye’nin yükümlüklerini yerine getir-
mesiyle ile gerekli koşullar oluşmuş ve
1/95 sayılı Ortaklı Konseyi Kararı (OKK)
neticesinde Gümrük Birliği tamam-
lanarak 1 Ocak 1996 tarihinde işlerlik
kazanmıştır.
Taraflar arasında sanayi malları ve işlen-
miş tarım ürünlerinin serbest dolaşımını
kapsayan Gümrük Birliği sürecinde,
Türkiye, mevzuatını AB’nin gümrük ve
ticaret politikalarının yanı sıra rekabet
ve fikri sınaî mülkiyet haklarına ilişkin
politikalarının da dâhil olduğu kapsamlı
bir alanda uyumlaştırma yükümlülüğünü
üstlenmiştir.
Türkiye ile AB arasındaki Gümrük Birliği
ilişkisinin modalitelerini ortaya koyan
1/95 sayılı OKK; AB’nin İç Pazar mevzuatı
doğrultusunda hazırlanmıştır. Diğer bir
ifadeyle, Türkiye-AB Gümrük Birliği;
gümrük vergilerinin, miktar kısıtlamaları-
nın kaldırılmasını ve üçüncü ülkelere iliş-
kin gümrük tarifesinin uyumlaştırılmasını
ifade eden geleneksel anlamdaki güm-
rük birliği ilişkisinden çok daha ileri bir
bütünleşme çerçevesi belirlemiş ve bu
tip bir ilişkinin ötesine geçen yükümlü-
lükler içermiştir. Söz konusu yükümlülük-
lerin bir kısmı Gümrük Birliği’nin resmen
tamamlandığı 1 Ocak 1996 tarihinde, bir
kısmının ise belirlenen geçiş süresi içinde
tamamlanması öngörülmüştür.
1/95 sayılı OKK’nın kapsadığı başlıca
alanlar şu şekilde özetlenebilir:
• Malların serbest dolaşımı: Gümrük
vergileri ve miktar kısıtlamalarının kaldı-
rılması ve AB Gümrük Kodu’na uyum;
• Ortak Ticaret Politikası: Ortak Gümrük
Tarifesi’ne (OGT) uyum, tercihli ticaret
anlaşmaları, otonom rejimler;