MAKALE
46
SINAİ
KORKUYORUM!
ÖYLE İSE VARIM
Dilek Mirza ÇELİK
Kurumsal ve Kişisel
İletişim Uzmanı
[email protected]
Korkunun var olmamız
için gerekli bir şey
olduğunu hepimiz
kabul etmemize
rağmen, korkunun
üst bilinç seviyesine
ulaşmış olan insanın,
“üst bilinç isteklerine”
engel olduğu da bir
gerçektir.
Korkarak yaşıyoruz! İşsiz kalmaktan,
aç kalmaktan, o arabayı alamamak-
tan, evimizi kaybetmekten, eşyamızın
eskimesinden; sevilmemekten, anlaşı-
lamamaktan, çocuk sahibi olamamak-
tan, sakat kalmaktan, yaşlanmaktan,
terk edilmekten, nihayetinde ölmek-
ten; kısaca yaşamaya dair her şeyi
deneyimlemek isterken! İstemedikle-
rimizle ise karşılaşmaktan korkuyo-
ruz. İşin garip yani ise korkularımıza
tutunarak yaşıyoruz.
Neden korkuyoruz sorusuna gel-
meden önce, korku duygusunun
nereden kaynaklandığına bakalım:
Korkmamıza neden olan ilkel yanımız,
-daha teknik bir deyimle- “Sürüngen
Beynimiz”dir. Sürüngen Beyin; korku
duygularının hâkim olduğu, sadece
hayatta kalmayı sağlayan, varoluş-
sal (barınma, yeme-içme, üreme)
gereksinimlerinin kontrol merkezidir.
Sürüngen Beyin, adından da anlaşıla-
cağı üzere, üst bilincin etkin olmadığı,
düşük bilinç düzeyinde içgüdüsel
davranışlarımızın sebebi olan, beynin
-evrim sürecinde oluşan- ilk basama-
ğıdır.
Korkunun evrimine bakacak olursak,
insanoğlunun, var olduğu ilk günler-
den itibaren hayatını bir şeylerden
korkarak yaşadığını görürüz. Birey,
korktuğu şeye (veya varlığa) kâh
biat eder, kâh uzak durur, kâh merak
eder… Yanı sıra korkmamak için, aklını
kullanarak teknolojik, tıbbi, zirai ve
ekonomik alanlarda kendini geliş-
tirmiş, korkuları ile baş etme yolları
aramıştır. Ancak her buluş ve gelişim
eski korkuları azaltırken, yeni korku
kapıları açmış, paralelinde insanın
gelişmesinde etkin olmuştur.
Gelelim konunun özüne; var olmak
için korkmak mı gerekir? Korku, erk
sahipleri tarafından desteklenen bir
şey midir? İnsan, korkmadan yaşadığı
zaman toplumun ve toplumsal olu-
şumların dışında mı kalır? Korkmayan
insan daha mı özgürdür? Korkan insan
daha mı tedbirlidir? Korku iyi bir şey
ise insan neden korkaklıkla suçlandı-
ğında rahatsız olur? Korku ilkel beyin
tarafından oluşturuluyorsa, gelişmiş
olan insanın üst bilinç seviyesinde
hangi duygu üstündür?(Bu soruların
hepsini cevaplamaya muktedir de-
ğilsem de! Size sorarak düşünmenizi
sağlamak istedim.)
Korkunun var olmamız için gerekli
bir şey olduğunu hepimiz kabul et-
memize rağmen, korkunun üst bilinç
seviyesine ulaşmış olan insanın, “üst
bilinç isteklerine” engel olduğu da bir
gerçektir. Üst bilinci oluşturan şey ise
sevgidir. Buradaki sevgi; insana, canlı-
ya, doğaya, yaratıcıya, evrensel siste-
me, vs. duyulan çıkarsız, yalın sevgidir.
Yani “severim yaratılmışı, yaratandan
ötürü” felsefesidir…
Korkusunu, teknolojik, ekonomik, tıb-
bi, zirai vs. gelişmişliği ile yenememiş
olan insanın, bir başka varlığa veya
şeye yalın -beklentisiz- sevgi duyması
ise imkânsıza yakın bir durumdur. Za-
ten bunu başaranlara da ermiş, evliya,
enbiya gibi mertebeler bahşedilmiştir.
En beklentisiz sevgiye verilecek
örnek: Anne-çocuk arasındaki sevgi
bağı olmakla beraber, bu sevgide bile
beklentiler mevcuttur. Anne; çocu-
ğunun derslerinden iyi not almasını,
kendisine saygı duymasını, kendisi-
nin isteyip yapamadığı (enstrüman
çalmak buna en iyi örnek) şeyleri
yapmasını, hatta elindeki poşeti dahi
taşımasını… isterken; Çocuk annesin-