33
SINAİ
RÖPORTAJ
ASO, MESLEKİ EĞİTİM VE MODEL FABRİKA İLE BİR ADIM ÖNDE
İŞGÜCÜNE DESTEK, SANAYİDE DÖNÜŞÜM
ASO Başkanı Nurettin Özdebir, “Ülke olarak hedeflerimize ulaşmak için iş gücünün niteliğini
yükseltmek zorundayız” dedi.
Sanayi kenti Ankara Öncelikli problem, cazibe eksikliği
Son yıllarda, üzerindeki “memur kenti” imajını
yıkarak, “sanayi kenti” kimliğine bürünen Ankara,
Türkiye ekonomisindeki yerini sağlamlaştırıyor.
Başkent endüstrisinin güçlü kuruluşu Ankara
Sanayi Odası (ASO), bölge sanayisinin eksik ve
sorunlarına el atarak, gerekli önlemleri hayata
geçiriyor. Sanayicinin en ciddi ihtiyaçlarından biri
haline gelen nitelikli teknik eleman sorununun çö-
zümü için okullar açan ASO; fabrikaların verimliliği
artırmayı hedefleyen ve Endüstri 4.0’a geçiş için bir
fırsat yaratacak olan “Model Fabrika”nın kurulması
için de protokol imzaladı. Sınai’ye konuşan ASO
Başkanı Nurettin Özdebir, eğitim projelerini anlattı,
Model Fabrika ile dijital dönüşümün sağlanacağı
mesajını verdi. Mesleki eğitim hangi nitelikleri taşımalıdır?
Aranan eleman lazım Sanayinin içinden gelmeli
Nitelikli iş gücünün ülke sanayisine katkıları neler-
dir, anlatır mısınız? Bu eğitimi verecek eğiticilerin taşıması gereken
nitelikler neler olmalıdır?
Mesleki eğitim, ülkemizin en temel sorunlarından
biridir. Ülkemizde işsizlik yüksek oranlarda
seyrederken, sanayinin nitelikli iş gücüne olan
talebi de bir türlü karşılanamamaktadır. Mesleki
eğitimde sanayinin ihtiyaçlarına uygun bir planlama
yapamadığımızdan eğitimli gençler arasındaki
işsizlik de yüksek kalmaya devam etmektedir. İş
gücümüzün neredeyse yarısı ilkokul mezunu iken
mühendisler işsiz kalmaktadır. İş gücü piyasasında
ilkokul mezunları ile üniversite mezunları
arasında doldurulmayı bekleyen çok geniş bir
boşluk bulunmaktadır. Bu boşluğu dolduracak
ara(nan) elemanların yetiştirilmesi mesleki eğitim
sistemimizin mutlaka çözmesi gereken bir sorun
olarak karşımızda durmaktadır. Mesleki eğitimde öğretmenlerin niteliği de büyük
önem taşımaktadır. İmalat sanayinin üretim süreçlerini
tanımamış, sanayinin içinde bulunduğu acımasız
rekabet şartlarını bizzat yaşamamış insanların o yarışa
uygun öğrenciler yetiştiremeyeceği açıktır. Bu nedenle
mesleki eğitimde yer alacak öğretmenlerin en az beş
yıl piyasa deneyiminin olması, yeterliliklerinin tespit
edilmesi ve eğitimlerinin buna göre gerçekleştirilmesi
yerinde olacaktır. Özel sektör veya çalışma hayatının
hangi mesleklerde işgücüne ihtiyacı olduğunun be-
lirlenmesi ve okullarda bu ihtiyaca uygun programlar
açılması ve öğretim programlarının özel sektörle
birlikte hazırlanması gerekmektedir.
Nitelikli bir iş gücüne sahip olmadan küresel
ölçekte rekabet edemez, ekonomide verimlilik
artışını sağlayamaz, gelir düzeyimizi yükseltemeyiz.
Mesleki eğitim, iş gücümüzün niteliğini yükseltmek
için en önemli araçtır. Bu nedenle mesleki eğitimi
hem ekonominin ihtiyaçlarını hem de küresel
rekabet ve teknolojide meydana gelen eğilimleri
dikkate alarak planlamalıyız. Mesleki eğitim sistemi,
çalışma hayatındaki ve sanayinin ihtiyaçlarındaki
değişimlere hızlı bir biçimde cevap verebilmelidir.
Mesleki eğitimin içeriğini çalışma hayatının ihtiyaçla-
rıyla uyumlaştırırken, aynı zamanda mesleki eğitimin
toplum bilincindeki yerini yükseltmek ve sanayici-
lerimiz arasında mesleki eğitime duyulan güveni de
pekiştirmemiz gerekir. Bunun için öncelikle mesleki
eğitimi yaygınlaştırmak ve meslek liselerini ve meslek
yüksekokulları nı daha çekici hale getirecek tedbirler
almalıyız. Mesleki eğitim sistemimizin öncelikli
problemi cazibe eksikliğidir. Mesleki eğitimde farklı
programlar arasında yatay ve dikey geçiş esnekliğinin
bulunmaması mesleki eğitimin cazibesini azaltarak
ona olan ilginin azalmasına yol açmıştır. Azalan ilgi
öğrencilerin seviyesindeki düşüşü de beraberinde
getirmiştir.
Mühendis adayları yetişiyor
ASO olarak mesleki eğitime katkı sağlamak amacıy-
la yürüttüğünüz projeler var mı?
Mesleki eğitimdeki en büyük eksiklerimizden biri de ça-
lışma disipliniyle ilgili yeterince eğitim veremememizdir.
Mesleki eğitimde iki tip insan yetiştirmeliyiz. Birincisi,
her gün aynı işi yapmaktan tatmin olabilecek, bu
disiplini almış kalıcı insanlar yetiştirmek. İkinci olarak da
bu işin nasıl yapıldığını bilen mühendis adayları yetiştir-
memiz lazım. Bu iki unsurun ayrı programlar olması en
doğrusu. Ankara Sanayi Odası olarak biz bunu hayata
geçirdik. 2006 yılından beri Erkunt Eğitim Merkezinde
gerçekleştirdiğimiz SİMEP 2017-2018 eğitim yılından iti-
baren 12 yıllık eğitim programı içine alındı. 2012 yılında
kurduğumuz ASO Teknik Koleji ise mühendis adayları
yetiştirdiğimiz bir program olarak büyük başarılara
imza atıyor. Ankara Sanayi Odası, kuruluşundan bu
yana mesleki eğitimi temel öncelik olarak görmüş ve bu
konuda çeşitli çalışmalar yapmıştır. ASO, mesleki eğitim
projelerinin büyük bölümünü ASO 1. OSB’de yürüt-
mektedir. Bu projeler kurgulanırken, Türkiye’ye model
olması da hedeflenmektedir. Amacımız bu projelerin
Türkiye’nin çeşitli bölgelerinde yer alan ticaret ve sanayi
odaları başta olmak üzere çeşitli iş dünyası örgütleri
tarafından da uygulanarak, mesleki eğitim sorunuyla
mücadelede geniş bir çaba gösterilmesini sağlamaktır.
Anaokulundan yüksekokula
ASO 1. OSB’de hangi eğitim kurumları bulunuyor?
ASO 1. OSB’de şu anda yer alan eğitim kurumları ve
projelerimiz şunlardır:
Erkunt Eğitim Merkezi-Sanayici İş Birliğinde Mesleki
Eğitim Projesi (SİMEP), ASO Teknik Koleji, Hacettepe
Üniversitesi Hacettepe Ankara Sanayi Odası 1. OSB
Meslek Yüksekokulu, ASO Sürekli Eğitim Merkezi
(ASO-SEM) ve ASO 1. OSB Anaokulu.
İki gün okul, üç gün pratik
Erkunt Eğitim Merkezi-SİMEP Projesi hakkında bilgi
verir misiniz?
Erkunt Eğitim Merkezi, Milli Eğitim Bakanlığı ile ASO
arasında imzalanan protokolle kurulmuş bir eğitim
kampüsüdür. Değişik alanlarda meslek edindirme,
meslek geliştirme ve uyum kurs faaliyetlerini sürdür-
mektedir. Bu merkezin yürüttüğü en önemli proje
SİMEP Projesidir. ASO sanayinin ihtiyaç duyduğu ni-
telikli eleman ihtiyacını karşılamak üzere 2006 yılında
başlattığı Okul Sanayi Eğitim Programı (OSEP) mode-
lini Milli Eğitim Bakanlığı ile birlikte geliştirdi ve 2016
yılında yeni programın adı ise SİMEP oldu. Ortaokul
mezunlarının 4 yıl süreyle eğitilerek kalfalık belgesiyle
mezun edildiği SİMEP’te fark dersler verilmek suretiyle
lise diploması alınabiliyor. Program 2017-2018 yılı
itibarıyla 12 yıllık zorunlu eğitim kapsamına alınarak
bir lise programı haline getirildi. Programda öğrenci
haftada iki gün okul, üç gün işletmede olacak ve
teoriyle pratiği birlikte öğrenecek.