BÖLÜM 1
“Yeter tatlım, artık kalkma vakti geldi,” diyerek şakıyan
Buns, öğle vakti odamın içine hızla girdi. Hemen perdeleri
açıp mağara benzeri atmosferi dağıtmak için pencereye yönelmişti. Odaya dolan ışık ona gözlerimi kısarak bakmama
ve ardından kapatmama neden oldu.
“Buns, burada ne yapıyorsun?” diye ona uykulu uykulu sorarken kolumla gözlerimi kapattım. Reed’in Crestwood’daki evindeki odama bayılıyordum ama pencerelerden
çok fazla ışık giriyordu. “Gelecek haftaya kadar Russell’ın
evinde kalman gerekmiyor muydu?” diye aklım karışarak
sorduktan sonra yastığıma tutunarak kendimi oturur hale
getirmiştim.
“Beni gördüğüne sevinmedin mi Evie?” Bana karşılık
verirken Buns’ın elleri kalçalarındaydı. Kötü göründüğümden emindim çünkü bugün saçımı taramamıştım,
yani büyük ihtimalle kocaman bir yatak saçım vardı.
“Elbette seni gördüğüme sevindim. Seni özledim. Güneydeki tatilin nasıldı?” diye sordum. Buns’ın telefonda
bana Russell’ın ailesinin ne kadar samimi ve güzel olduklarını anlatışını düşündüm. Sömestr tatili için Buns ve
Brownie, Russell’ın North Carolina’daki evine gitmişlerdi. Koruma amaçlıydı ama böylelikle Russell ailesini görebilecekti. Brownie, Russell’ın kız arkadaşı gibi davranmış, Buns da Brownie’nin kız kardeşi rolünü üstlenmişti.
11