SEVECEN 23 Part2 | Page 64

Eylül GÖZEGİR
KEŞKE
Bazen insan çok sıkılır , ne yapacağını bilemez . Kitap okur , resim çizer ama zaman bir türlü geçmez . Bir o yana , bir bu yana bakar . Hâlâ ne yapacağını bilemez .
Ben çok rastlarım böyle durumlara . Canım çok sıkılır . Sanki yağmurlu havalardaki kara bulut gibi bir şey çöker üstüme . Artık nefes alamıyormuşum gibi hissederim . Pencereden dışarı bakarım . Baktığım zaman dışarıda hayatın hâlâ sürdüğünü fark ederim .
Pencereden dışarı bakmak insanı rahatlatır aslında . Gerçek dünyayı , gerçek insanları ve en önemlisi de gerçek hayatı küçük bir alanda büsbütün görürsün . Kuşların cıvıltısı , insanların yüzündeki hiç bitmeyen ışıltı sana yeni bir güç verir . Ya da dışarı baktığında “ Keşke kar yağsa …” dersin .
Kar yağarken kar tanelerinin özgürce dans edişi seni mutlu eder . Onlar dans ettikçe bir tutam cesaret ve özgüven gelir sana birdenbire . “ Ben buymuşum , odasında dizlerine kapanıp ne yapacağını bilemeyen kız ben değilmişim .” dersin .
Karın yağmasıyla bütün dünyan değişir . Kendini hiç mutlu olmadığın kadar mutlu , güçlü olmadığın kadar güçlü hissedersin .
Keşke hep kar yağsa , hep mutlu olsak , sanki dünya bizim etrafımızda dönüyormuş gibi hissetsek . Keşke …
Fulya AFŞAROĞLU
YAZ MACERASI
Ceren , Sarp ve İlayda çok yakın üç arkadaşmışlar . Bebekliklerinden beri hep beraber vakit geçirmişler . Adeta üç kardeş gibi büyümüşler . Aynı zamanda da komşularmış .
Güneşli bir yaz sabahı üç arkadaş buluşmuş . Her perşembe yaptıkları gibi bisikletleriyle sahile gitmişler . Denize girip yüzmüşler . Bütün günü öğlene kadar orada geçirmişler . Ondan sonra sahil kenarında bisiklet turu yapmaya karar vermişler . Bisikletlerine atlayıp denizi izleyerek yol almaya başlamışlar . Fazla uzaklaştıklarını gördükleri zaman durmuşlar .
Yolun karşısında bir pastane görüp oraya oturmuşlar . Konuşup gülüşmüşler . Dinlendikleri zaman geri dönmek için kalkmışlar ve yola koyulmuşlar . Yoldayken birden hava kapanmış ve şakır şakır yağmur yağmaya başlamış . Üçü de çok ıslanmış . Yağmur daha da şiddetlenince durup yağmurun dinmesini beklemişler . O sırada bir mağazanın içine sığınmışlar . Trafik de çok kötüymüş . Sürücüler bu yağmurda hemen evlerine gitmek için çok hızlı sürüyorlarmış .
İlayda kaldırımın köşesinde sekerek yürüyen yavru bir köpek görmüş . O sırada köpek caddeye çıkmış . Karşıdan da bir araba geliyormuş . İlayda , arabanın köpeği görmediğini görünce mağazadan çıkıp yolun ortasına atmış kendini . Sarp ve Ceren önce hiçbir şey anlamamış ama ikisi de İlayda ’ nın caddeye atladığını görünce çok korkmuşlar . Araba İlayda ’ yı görünce durmuş . İlayda köpeği kucağına alıp mağazaya geri dönmüş . Ceren ile Sarp arkadaşlarını takdir etmiş . Yağmur durunca İlayda , köpeği bisikletinin sepetine koymuş . Üç arkadaş köpeği veterinere götürmüş . Veteriner köpeğin ayağını alçıya alıp bütün aşılarını yapmış .
İlayda , köpeği sahiplenmeye karar vermiş . Üç arkadaş eve geldiği zaman kendilerini çok yorgun hissetmişler ve ne kadar güzel bir gün geçirdiklerini fark etmişler . İlayda ’ nın ailesi de köpeği çok sevmiş ve onu evlerine kabul etmiş .
158
160