SEVECEN 23 Part2 | Page 63

Doğa SEVGİ
FARKLI PARÇALARDAN OLUŞAN RESİM
larımda .
Odamda oturmuş bir kitap açıyorum . Kokluyorum sayfalarını birer birer . Her sayfası ayrı bir anı benim için çünkü bana çocukluğumu hatırlatıyor . Her sayfası bana evdeki kargaşayı , gülüşmeleri hatırlatıyor . Son bir defa kokluyorum elimdeki kitabı ve rafa geri koyuyorum . Ev , artık sakin ama kahkaha sesleri hâlâ kulak-
Elime başka bir kitap alıyorum . Kokluyorum onun sayfalarını . Bu kitap bana kavgaları ve ağlama seslerini hatırlatıyor . Kapatmak istiyorum ama yapamıyorum . Belki de bana bulunduğum ana nasıl geldiğimi hatırlattığından , beni ben yaptığından .
Mutlu ve kötü anıları hatırladıktan sonra özel günlerin kokusunun bulunduğu kitabı açıyorum . Belki de en güzel anlarımı kokluyorum . Bana ailenin ne demek olduğunu bir daha hatırlatıyor . Bu sayfalar tarçınlı kurabiye gibi kokuyor . Annemle bu kurabiyeyi yaparken ne kadar eğlendiğimizi hatırlıyorum ; bu yüzden bu , benim en sevdiğim koku .
En son kitabı alıyorum kucağıma . Bu kitap arkadaşlık kokusunu taşıyor . Her sayfası arkadaşlarımın kokusuna sahip . Hiç fark etmediğim bir koku daha taşıyor kitap : Sevgi . O anda anlıyorum arkadaşlığın benim için ne kadar önemli olduğunu . Kitaba iyice sarılıyorum , kokusunun üstüme geçmesini istiyorum .
Eda Mina KÖPRÜLÜ
HAYATIMDAKİ EN DEĞERLİ ŞEY
Dolapların tak tak kapanma sesleriyle uyandım . Biri kapanıyor , diğeri açılıyordu . Evi lambaların aydınlattığını fark ettim . Havanın kapkaranlık olması gerektiğini düşündüm . Hava karanlıksa ve de yılbaşı zamanındaysak … Ya kar yağmışsa !..
Bu düşünceyle hemen yatağımdan fırladım , pencereye koştum . Uykulu halimle o koskoca perdeleri çekmeye çalışıyordum ki Seda arkamda belirdi . “ Hiç boşuna heveslenme , yeni yılın ikinci haftasına kadar kar yok diyorlar .” diyerek tüm hayallerimi yıktı .
Seda benim ablam , üniversite için İstanbul ’ a gitti . Onu çok özlediğim için ben de hep onun yanına gidiyorum . Hele de bu ay hem kar aşkım hem abla özlemim birleşince bu sene belki İzmir ’ e de kar yağar gibi boş umutlara kapılmadan koştum İstanbul ’ a .
Hayallerim yıkık bir şekilde biraz uykum açılsın diye banyoya yüzümü yıkamaya giderken ayağıma bir şey dolandı ve hop yerdeyim . Seda hemen gülerek yanıma koştu . Ayağıma dolanan lacivert elbisesini alırken etrafa bakındım . Yerler , masalar , koltuklar hatta mutfak bile kıyafetlerle doluydu . “ Seda !” deyip gülmem ile Seda ne demek istediğimi anlayıp “ Ya ne yapayım seçemedim kıyafet , hadi yüzünü yıka gel de birlikte seçelim .” deyip güldü . Ablam biraz delidir ama onu her zaman diğer yarım gibi görürüm .
O gün Seda ’ yla kıyafet seçmek ve alışveriş yapmakla geçti neredeyse . Hani aklı bir karış havada derler ya benim aklım da aynen öyleydi . Aklım , gözüm hep havadaydı . Tek soru “ Kar yağacak mı ?”. Bu İstanbul ’ daki son gecemdi . Eğer bu gün kar yağmazsa bu seneyi de kar görmeden geçirmiş olacaktım . Eve geldiğimizde televizyonun karşısındaki puflara oturduk ve yorgunluktan kalkamadık bile . Akşam saat 11 gibiydi . Televizyondaki turuncu , upuzun saçlı kadın “ Herkesin bu akşam dilekleri gerçekleşsin .” dedi . O an içimden “ Lütfen kar yağsın .” dedim . Saat 12 ’ ye geldiğinde hâlâ kar yağmamıştı ve benim hiç umudum kalmamıştı ki Seda içerden “ Mina kar yağıyor !” diye bağırdı . O an hiç düşünmeden dışarı fırladım Seda da arkamdan . Saatlerce karla oynadık . O an ablamın değerini de tekrar anladım . Çok yorgundu ama sırf ben mutlu olayım diye saatlerce benimle oynadı . O an anladım ki ablamı kardan bile çok seviyorum .
157
159