Ebru Akkoyun – Sima Onur
- Tematik Psikoloji Yazıları
24.2.2016
4) Peki bu hastalarla nasıl bir süreç geçiriyorsunuz?
Bu hastalarla benim seanslarımda aşağı yukarı bir buçuk saat sürüyor. Testler yaparak
yani bütün bilişsel alanları değerlendiren testlerden oluşmuş bir batarya kullanarak ve bu
bataryayı uygulamamız sırasında bozuk alanlara rastladıkça bu bozuk alanlara daha fazla
testlerle bakıp yani hastanın esas probleminin ne olduğu nereye yönlendirilmesi gerektiği ya
da hastalığının ne olmasının muhtemel olduğu şeklinde bir sonuca varır ve bir rapor yazarız.
Nöropsikolojik bir değerlendirme yaparken değerlendirme yapan kişinin tavrı çok
önemli. Murriel Lezak diye bir kadın vardır-nöropsikolojik alanının kutsal kadını demek lazımJve onun bir kitabı vardır. Hatta bu kitap başucu kitabı olmalı alandakiler için. Mesela o bunu
çok vurgular. Hasta buraya sanki sınava çekiliyormuş hissiyle gelir çünkü zekası ölçülüyormuş
gibi hisseder. Nöropsikolojik bir değerlendirmeyi tamamen şu an sizinle yaptığımız karşılıklı
konuşmalarmış gibi yapmak gerekiyor. Güler yüzlü olmak, hastanın gözlerine bakarak
konuşmak, arada bir ufak şakalar yapmak önemli. Yaptığı şeyin doğru olup olmadığını merak
ediyordur hasta. Arada bir “ hı hı evet” demek. Ya da hasta “Başarabiliyor muyum yapabiliyor
muyum?” dediğinde o testte katiyen doğru ya da yanlış cevabı vermemek gerekiyorsa bile
“Gayet iyi gidiyor” gibi genel bir cevap vermek önemli. Benden mesela dört başı mamur
demans tanısı alan bile benim bu tavrım dolayısıyla “ Sınıfı geçtim değil mi?” diyerek çıkarlar.
“Evet” derim ben de onlara. Halbuki demans tespit etmişimdir. Tavrımla hiç belli etmem. O
tavır çok önemli. İkincisi çok sınırlı batarya uygulamak iyi bir yöntem değil. Yine Lezak aynı
şeyi söyler. Karşınızdaki kişinin eğitim düzeyine, anlayışına göre ölçmek istediğini alanı
ölçmek için verdiğiniz test o kişiye ağır geliyorsa anında daha alt düzey bir teste geçmelisiniz.
Hatta gerekiyorsa Rusyadaki meşhur Nöropsikolog A.R Luria’nın iki tane ana kitabı vardır. O,
hasta başı test icat etmeci yani bireysel test icat etmeci biridir. Lezak da onu söyler.
Gerekirse kendiniz de o alanı ölçecek bir şeyler bulun ve bir şekilde ölçün. Bunu yapmazsanız
ilerde altı ay sonra o hasta tekrar karşınıza geldiğinde o alanda bir şeyleri tespit etmemiş
olduğunuz için o alanda bozulma ilerlemiş mi ilerlememiş mi bir şey söyleyemezsiniz. Halbuki
siz belli bir test icat edip o sırada o alanı değerlendirirseniz ilerde hala o seviyeyi
koruyor mu yoksa o seviyeden daha mı aşağıda onu görürsünüz. Mesela karmaşık dikkat
dedim ya, dikkati odaklama ve sürdürme... Bir sürü zor testi var onun. Yüzden yedişer
çıkararak sayma, olmadı elliden üçer çıkarmak, olmadı yirmiden birer birer geri saymak,
olmadı böyle bir test yok. O zaman ondan aşağı birer birer say deyip ‘kaç saniyede bunu
yapabiliyor’u tespit etmek onun dikkati odaklama düzeyini size verebilir. Bu icat edilmiş bir test
olur o sırada. Ama altı ay sonra geldiğinde ondan geriye sayamıyorsa ya da