Röportaj | Page 14
Ebru Akkoyun – Sima Onur
- Tematik Psikoloji Yazıları
24.2.2016
nöropsikoloji diye bir şey yoktu. Kurucu baba derler ya ben de kurucu anneJ ama önce yavaş
bir tempoyla… Sonra giderek hızlanarak gelişmekte. Baya gelişti ve baya önemi kavrandı.
Nörobilim hızla gelişmekte özellikle üniversite çevrelerinde gelişmekte.
Bununla beraber maalesef ki nöropsikolojide yüksek lisans yok. Diğer ülkelerde
1920’lerde başlamış olan nöropsikoloji, Türkiye’de 1983 lerde başlayınca biraz geri kaldığını
söyleyebiliriz. Tabi elbette yüksek lisans programına nöropsikolojiyi açmak lazım.
10) Sizin nöropsikoloji alanına çok katkılarınız var. Türkiye’deki ilk Nöropsikoloji
Laboratuvarını kurdunuz. Peki dünden bugüne neler değişti?
Dünden bugüne işte sizlerin merak duyabilmesini sağlayacak gelişmeler oluyor. Ben o
yüzden bu yaşta o üniversite senin bu üniversite benim bir sürü üniversiteye gidip bu konuda
işte fizyolojik psikoloji, bilişsel psikoloji, bilişsel nöropsikoloji gibi dersler veriyorum ki tanınsın.
Yayınlar çoğalıyor bu alandaki. Okuyanlar, dersleri dinleyenler, böyle bir şeyin varlığını görüp
merak edenler, gelip bu alanda yetişenler gidip yetiştikleri yerde çalışırken merak
uyandırmaları şeklinde yavaş yavaş çığ gibi büyüyor.
11)
Kurmuş
olduğunuz
Nöropsikoloji
Derneği’ndeki
çalışmalarınızdan
bahsedebilir misiniz? Ve ileriye dönük neleri hedefliyorsunuz?
Nöropsikoloji Derneğini kurma fikri doğrusu Oğuz Tanrıdağ’dan çıktı. Ben çünkü çok
atılgan biri değilim ama Oğuz Tanrıdağ aklına yeni yeni fikirler gelen atılgan biri. Kurduk ve
eğitimler düzenliyoruz. Mesela bu sene üçüncüsünü düzenliyoruz 14 Şubatta başlıyor. Bizim
ekip veriyor. Ben bir sekiz saat teorik kısmını veriyorum. Kabaca hangi hastalıklarla karşılaşılır,
nasıl profillerle karşılaşılır, testler nelerdir, neleri ölçer, nasıl bir test profilini düşündürür, hangi
Şubat 2016 – Aktüel Psikoloji ©
13