söylenmek “kendi kendine konuşmak”: kazvam si
(kazvam si)
söylenmiş: kàzanu (kàzan, kàzana, kàzano)
söz 1: dùma (duma)
söz 2: ftásavanyie (bt)
söz dinlemez 1: nipuslùşan, nipuslùşna, nipuslùşnu
(neposluşen, neposluşna, neposluşno)
söz dinlemez 2: çifteliya (neposluşnik)
söz kesilmiş: momrela ()
söz söylemek: ftasuvam, ftásavam (bt) (obeştavam)
söz vermek: vritsam (davam obet, kletva, obeştavam)
sözcük: dumiçka (dumiçka)
sözlük: reçnik (reçnik)
sözünde durmamak: utmètam sa, utmètna sa (otmyatam
se, otmetna se)
spatula: ogribka ugripka (lopatka) “katmer vs çevirmek
için uzun saplı spatula”
Struma nehri: Gôpsa “yerel şivede”
Strumalı: Gopsaliya “Struma nehri yanında yaşayan”
su birikintisi: loçka (lokva)
su değirmeni: vodenitsa, vodenisa, vudenisa, vadenítsa,
fudanisa, odenitsa (vodenitsa)
su kabağı 1: kratùna (kratuna)
su kabağı 2: lélka, lealka, lélıka (kratuna)
su kanalı: varad (dırven uley) “değirmene su taşıyan
ahşap kanal”
su tası: şapçak, şapçeak, şipşek, şupşek (çaşa)
su vs fırlatmak: liçvam (plisvam)