dûr, dûrka (svat, svatya): ?
durî (dori): hatta, bile
durmil (lakomnik): açgözlü, iştahla yiyen
dûs (raven): düz
dusiga (dosega): şimdiye kadar
duskòru (doskoro): yakın zamana kadar
dusna: ?
dudurna: çevirmek
dùşa (duşa): can, ruh
dùşa berà: can vermek, can çekişmek
duşa davam: can vermek
duşa şeker: şeker canım
dùşi (duşi): kişi
duşîye (doşiya): dikmek
dûşkûn padnam: düşkün olmak, güçten düşmek
dûşkûn: düşkün
duşman, duşmanin (duşman, vrag): düşman
duşmanski (duşmanski): düşmanın, düşmana ait
dutàm (dotam): oraya kadar
dutugàva (dotogava): o zamana kadar
dutuk, dutuka (dotuk, dotuka): buraya kadar
duvar (stena): duvar
duvéda, duvedè (doveda): göndermek, getirmek, götürmek
duvîdene (dovijdane): görüşmek üzere. “duvîdeme skoru:
yakında görüşelim”
duvîsa, duvitsa (vdovitsa): dul kadın
dùye ( doya): süt sağmak
dùye (duham, poslıgvam, preuveliçavam): esmek, üfürmek,
abartmak
dúyem (bt): darbe vurmak
duykam sa (hvırlyam se): fırlatılmak