dudlû (sopoliv): sümüklü, sümüklerini tutamayan
dudnik (tutmanik): ?
dudulayka: yağmur dansı yapan kız, kelebek dansı yapan kız
due (lıje): yalan
dugan (grabliva ptitsa): doğan, yırtıcı kuş
dugudîna (dogodina): gelecek yıl
duhòdam, dohodam (dohojdam): gelmek
dukadè (du kıdeto): nereye kadar
dukàram (dokaram): getirmek, götürmek
dukàtu (dokato): iken, etmekteyken, -inceye kadar
dûkmô (): dökme kelimesinden altın para
dukolku (dokolko): ne kadar?
dukolkutu (dokolkot o): mümkün olduğunca
dukray (dokray): sonuna kadar
duksan (devetdeset): doksan, 90
duktòr, dòktur (doktor, lekar): doktor
dukudisvam: dokumak, bak: tıkaye
dukugà (dokoga): ne zamana kadar
dukuma (tıkane): dokuma
dukumacılık (tıkaçestvo): dokumacılık
dukumaciye (e), dukumaciyka (d), dukumacii (ç) (tıkaç):
dokumacı
dukundisam, dukundisa (dokosvam, dopiram): dokunmak, hasta
etmek
dukuz (devet): dokuz, 9
duladisvam (obgrıştam, uvivam): dolamak
dulama: dolama, abadan yapılmış erkek üst kıyafeti
dulandırıciye (e), dulandırıciyka (d), dulandırıcii (ç) (izmamnik):
dolandırıcı
dulap, dulapve (ç) (dolap, şkaf): dolap
dulaşık: dolaşık