POMAKÇA _TÜRKÇE SÖZLÜK.pdf Jun. 2014 | Page 60

dokulébat (domıknat, bavyat): gecikmiş, yavaşlamış, sürüncemede kalmış dokundisam, dokondisvam (obijdam, zasyagam): dokunmak, birine zarar vermek, rahatsız etmek dôkuni (igraçki, liçni veşti): oyuncak, kişisel eşyalar dokús, dukùs (devet): dokuz, 9 dokuzdisan (obiden, zasegnat): etkilenen, kırgın, bak dokundisam dòlan, dolna, -u (dolen, dolna,-o): aşağı, alt Dolaştarsko poesçe: Dolaştar’ın kuşağı dòle (dole): aşağı, alt dôle, dôlya: ilkbaharda kuzulama zamanı, döl zamanı dòlişte (dolişte): yokuş aşağı dolnana mahala (dolnata mahala): aşağı mahalle dolniçka: aşağı, aşağıdaki dólnik (yug): güney dòlu, dòle (dolu, dole): aşağıya dom (dom): ev domàkine (domakinya): ev sahibi domuzluk: mandıra içinde kanal don: don, iç don dono (dano): umarım, dilerim donota Allah: inşaallah dopadam: düşmek dopadnal: düşmüş, gelmiş Dopçuvi: Pomak soy ismi doplûska: beklenmeden gelen, davetsiz misafir, damlayıp gelen dorane, dòren (trevni çimove): çim, çimen dorde, dorede, durde (dokato): süresince, -diği sürece, o zamana kadar ki dòrfam (bt) (uhapvam): ısırmak