POMAKÇA _TÜRKÇE SÖZLÜK.pdf Jun. 2014 | Page 272

salanoa (salhana, kasapnitsa): salhane salaş (skara, sergiya na kebapçeta, kûfteta): kebap, köfte pişirilen ızgara, sergi sàlata (salata): salata sàlça (saltsa): salça salea rukam: sela verilmek Salih, Sali: Salih (öa) Salihovine sokatsi: Salihler’in sokağı salkoam (salkım): po. salkım, bg. akasya salmalok, salmalotsi (ç): kapris, naz, salmalık, nazlılık nazlanma, salınma, bak: salminka, salmiçka salmen: ? salmîna, salminka, salmiçka: nazlı, nazlıcağız salmo, salmoa (ligla): nazlı salòn (salon): salon salònan (salònen): salona ait, salonun salta sırmena: sırmalı salta salta: kadın üst giysisi saltamarka (saltamarka): kısa içi kürklü ceket, yelek saltanàt (saltanat): saltanat saltitsa kadifenka: kadife salta sam (sam): şurası, şuraya, beriye sam, sàma, sàmu (sam, sama, samo): yalnız, yalnız başına sam, si, (y)e, sme, ste, sa (sım, si, e, sme, ste, sa): olmak şimdiki zaman [ben, sen, o, biz, siz, onlar] Samalka: İsmail (öa) samar (samar, sedlo): semer samarciye (samarciya): semerci samarciyski (samarciyski): semercinin, semerciye ait, semerci (şeyi) samàzvam, samàja (smazvam, smaja): yağlamak