POMAKÇA _TÜRKÇE SÖZLÜK.pdf Jun. 2014 | Page 252

puklàtem, puklate (poklatvam, poklatya): yerinden oynatmak, az kımıldatmak puknalév / puknaleaf (loş, proklet, vreden): patlayasıca, kötü puknatu (puknat, puknata, puknatu): çatlak púknavom (bt): f. ateş etmek puknitsa (tormoz, pritesnenie): rahatsızlık pukray (pokray): yanından, dolayında, ile beraber, -nin yanı sıra pukrîyem, pukriye (pokrivam, pokriya): örtmek, sarmak, kapamak, kaplamak pukvam sa, pukna sa (pukvam se, pukna se): çatlamak, öfkelenmek pukvam, pukna (pukvam, pukna): çatlatmak, gebermek, ölmek, hiddetlenmek, kızmak pul (pul): pul, düğme pulatka: henüz yumurtlamamış genç tavuk pulegnal (polegnal, polegnala, polegnalo): yatmış, yanlanmış, yana yatmış pulitik (politik): politik pulitika (politika): politika pulni, poalni (pılno): biraz pulnik: bir içimlik, bir yudum, bir ölçek dolusu pulôçka (po-bavniçko): birazcık yavaş puludèyem, puludèye (poludyavam, poludeya): deli olmak, delirmek pulvina (polovin, polovina, polovino): yarım, yarısı pumeatam sa, pumètna sa (pomyatam se, pometna se): vazgeçmek pumèstam, pumèste (pomestvam, pomestya): yerini değiştirmek pumètam, pumèta (pomitam, pometa): biraz süpürmek pumilvam (pomilvam): okşamak