POMAKÇA _TÜRKÇE SÖZLÜK.pdf Jun. 2014 | Page 245
prişîyem, prişîye (prişivam, prişiya): dikerek tutturmak,
dikivermek
prişka (prişka): çıban, kabarcık
prişleven (galen, razglezen): şımartılmış, üzerine titrenmiş
priştavu (priştav, priştava, priştavo): çıbanlı
priştipalka: çimdikleyeci, çimdik atan
priştîpam, priştipna (preştipvam, preştipna): çimdiklemek
pritagaré / pritagarya (prehvırlya): taşımak, yerini değiştirmek,
nakletmek
priteagam, pritöagna (prityagam, pritegna): sıkmak, sıkıştırmak
pritèsnan, pritèsnana, pristesnanu (pritesnen, pritesnena,
pritesneno): daralmış, sıkıntılı, tedirgin
pritesnèyem sa, pritesneye sa (pritesnyavam se, pritesnya se):
sıkılmak, üzülmek, canı sıkılmak
pritesnèyem, pritesneye (pritesnyavam, pritesnya): sıkıntı
vermek
pritıjno (mıçno, tıjno, tejko): ağır, zor
pritikam (pritıkvam, probutvam, primıkvam): ?
pritiskam (pritiskam): sıkıştırmak, bastırmak
pritiskat: sıkıştırılmış
pritisvam, pritisna (pritisvam, pritisna): sıkmak, sıkıştırmak
prititûnva sa (prislamçva se):
pritkava (namesva se v razgovora): konuşmaya müdahale
etmek, lafa karışmak
pritoapçe (pritıpça): tıkamak, tıkıştırmak
pritoarçem, pritoarçe (pritırçavam, pritırça): koşarak gitmek,
koşarak yetişmek, varmak
pritoarpem, pritoarpe (pretırpyavam, pretırpya): tahammül
etmek, dayanmak, katlanmak
pritomévam/pritonyavam (pritihvam): sakinleştirmek,
susturmak, yatıştırmak