obividat (vodyat se): yetişmek, her yere beraber gitmek
obkrıjena (obkrıjena): çevrilmiş (obkrıjavam fiilinden)
óblak (oblak): bulut
obleştyavam (oslepyavam, zaslepyavam): körleştirmek, kör
etmek
oblyubam / oblûbem: öpüvermek
obodlivi dumi: iğneli sözler
oborsvam (obırsvam): traş olmak
obraz, obras (bt) (litse): suret, surat, yüz
obrekla (obriçam): adamak
obrônzan, obronzano (orıfan, orıfano): yıpranmış
obrusé (oçukvam): yontmak
obsuşna (suho bez vlaga): rutubetsiz kuru, rutubet tutmayan
yer
obşîva (yàde lakomo): açgözlülükle yemek
ocak (ognişte): ocak
Ocakovi: Pomak soy ismi
òçan, òçna, òçnu (oçen, oçna, oçno): gözün, göze ait, göz (şeyi)
oçigôz oçigioz (operen, probiven): açıkgöz, girişken, bak açigôz
odajie, vodajie: mandraya gelen çoban ve misafirleri ağırlamaya
önem veren mandra sahibi
odar (koridor): koridor
odarem: hediye vermek
odayô, odaya (staya): oda
odenitsa (vodenitsa): su değirmeni, bak vudenitsa
oder (balkon): balkon
oder (koja): deri, cilt
odmahnam, odmahna (otmahvam): bak: udmahnam, udmahna
odmahvam (otmahvam): yerinden sökmek, yerinden kaldırmak,
bak udmahnam
odragosti (ot radost): sevinçten