POMAKÇA _TÜRKÇE SÖZLÜK.pdf Jun. 2014 | Page 187

naràmen (svoenraven çovek): omuzları kalkık, kendine fazla güvenen, havalı narami (trıgna navın): omuz vurdu, davrandı, dışarı çıktı anlamında deyim narànen (naranen): yaralanmış naranévam sa, naranè sa (naranyavam se, naranya se): yaralanmak naranèvam, naranè (naranyavam, naranya): yaralamak narastam, narasna, narasta (narastvam, narasna, narasta): büyümek, boy atmak naràvnu (naravno): eşit olarak, düz olarak, beraberce narèçem sa, narekà sa (nariçam se, nareka se): denilmek, adlandırmak narèçem, narekà (nariçam, nareka): isim vermek, adlandırmak, nitelendirmek narèdam sa, naredè sa (narejdam se, naredya se): sıralanmak, sıraya dizilmek, düzenlenmek narèdam, naredè (narejdam, naredya): sıralamak, sıraya koymak, düzenlemek naredka (prikazka): öykü, hikaye, masal narèdku (naryadko): seyrek olarak narevèyem sa, narevè sa (narevavam se, nareva se): çok bağırmak, böğürmek narézam / nareazam, narèje (naryazvam, nareja): kesmek, doğramak narézam sa / nareazam sa, narèje sa (naryazvam se, nareja se): kesmek, doğramak nargele (nargile): nargile naroçen (posoçen, obyaven, pokazan): belirtilen, söylenen, açıklanan narôd (narod): millet, halk