POMAKÇA _TÜRKÇE SÖZLÜK.pdf Jun. 2014 | Page 128

kestené (kesten): kestane kestermô, kestermio (napryako): kestirmeden, kısa yoldan Kestisvam (umoryavam se): kesilmek, yorulmak keşkek: keşkek keşki, keşkim, keşkiti, teşkiti (da beşe): keşki ketap (kniga): kitap kétip, ketîp, ketîpin (çinovnik, pisar): katip, yazıcı kevgir: kevgir Keya: öa. Atike keyafet (dostolepie, velikolepie): saygınlık, heybet, azamet, büyüklük keyinat, kehinat (kosmos): kainat kezém, kezyam (merya se): ölçülmek kıble, kıblöa: kıble kılçe (glezen): ayak bileği kılıç, kalıç (sabya): kılıç kına çervéna, kàna çervéna: kırmızı kına kına, kınoa, kàna, kanoa (kına): kına kır (na vın): kır, dışarı kırçil, kraçil (çovek s loş pogled): kötü bakışlı kimse kırgınin, karganin (razboynik): haydut, eşkiya, kırgın kelimesinden kırıntiye, , karantiye, karantiya (trohi): kırıntı kırk (çetirideset): kırk, 40 kırkmo, kırkmoa: kırkma saç kırmo, kırmoa: kırma (tüfek) kırpa Madanska: Madan örtüsü kırşena: ? kırtos, kırtosom (): bağdaş kurarak oturmak kırtsikam (skırtsam): gıcırdamak, çatırdamak kısà, kıso, kısoa (kıs): kısa