Perspective Perspective 34 | Page 62

R Röportaj ATA DEMiRER ile Olanlar Oldu! Eren Kürklü [email protected] G eçtiğimiz Ocak ayında Be- şiktaş Kültür Merkezi’nde Ata Demirer ile keyifli bir röportaj gerçekleştirme şansımız oldu. Çok gül- dük, çok eğlendik, tek kişilik gazino- sundan konuştuk, Olanlar Oldu filmi- nin ilk röportajını biz kaptık! Perspective: Sizi kendinize anlatmak gibi olmasın ama 1991 yılında Devlet Konservatuarı İTÜ’nün müzik bölü- münü kazanarak Bursa’dan İstanbul’a geçtiniz. Hala müzik yapıyorsunuz tabii ki, ancak müzikten oyunculuğa geçişiniz nasıl oldu? 58 Ata Demirer: Ben konservatuarda okur- ken daha çok müzikle birlikte arkadaş- larımı güldürmek üzere hikayeler anla- tıyordum, çocukluğumdan beri öyleydi. Ama müzik daha baskın gibi hissediyor- dum. Bir de doğru yönlendirilmedim: Bursa’da bir komedyen olsun çocuk, ti- yatrocu olsun gibi bir durum yok, ailem- de öyle bir yönlendirme de yaşamadım. İrem Bektaş [email protected] Müzisyen olayım diye girdim okula. Birkaç sene okuduktan sonra, insanları güldürmenin ağlatmaktan daha eğlen- celi bir şey olduğunu ve bana daha iyi geldiğini fark ettim. Ve ön lisans alma- dan bıraktım okulu. İçimde hep mizah yapmak duygusu vardı. Rahmetli Gök- han Semiz vardır Vitamin grubundan, genç yaşta kaybettik. O arkadaşım beni yönlendirdi, barlarda beş – on dakikalık gösteriler yapmam konusunda. Bir gün Bakırköy’de Regetta Çarşısı vardı mari- nanın olduğu bölgede, “Bizi güldürdü- ğün şeyleri anlat onlara sahnede” dedi, ben de yaptım. Çok keyifliydi. Öyle bir güldü insanlar. Sonra da meslek başla- dı. Oyunculuk demeyelim ama, ben bir komedyenim. Oyunculuk eğitimi almış biri değilim. Dışarıdan nasıl görünüyor bilmem ama bir mizah üreticisiyim, filmlerde de oynuyorum, kendim film yazıyorum, müzik yapıyorum, hepsin- den biraz biraz. P: Bugün müzisyen Ata Demirer ol- saydı nasıl biri olurdu? Tutku Tatlı [email protected] A.D: Müzisyen biri olamam ben. Tek başına müzik bana çok yeterli gelmiyor. Bunun sentezlenmiş halini bu gece sah- nede yapacağım zaten. Ardı ardına on tane şarkı söylemeye tahammül edeme- yebilirim. Mutlaka o şarkılar bende bir takım şeyler çağrıştırıyor, bir takım hi- kayeler anlatmak istiyorum. Doğal ola- rak – ki şu an bu konsepti benden başka yapan yok – böyle bir konsept yarattım, Ata Demirer Gazinosu diye. Tek kişilik bir gazino: palyaçosu da var, soytarısı da var, assolisti de var. Ve hepsini ben can- landırmış oluyorum, böylece de bütün hayal ettiğim şeyleri tatmin etmiş oluyo- rum. Bir de müzisyen Ata Demirer nasıl olurduyu bir tane filmde denedim: Ey- vah Eyvah. Mizah ile ilgili işler yapıyor olmanın ve mizah yazmanın da öyle bir avantajı var – senaryo yazma kabiliye- tin varsa eğer – kendini başka formlara sokabiliyorsun: boksör olsaydım nasıl olurdum, klarnetçi olsaydım nasıl olur- dum; 20 Ocak’ta gösterime girecek olan bir film: kadın olsaydım nasıl olurdum. Bu sorularının cevabı çok fazla olduğu için bu meslekte, konservatuarı yarıda bırakıp böyle bir yola gittim zamanında. P: İlk stand-up gösterilerinizde nasıl hissediyordunuz? Bize bir anınızı an- latabilme imkanınız var mı? Müzisyen biri olamam ben. Tek başına müzik bana çok yeterli gel- miyor.