R Röportaj
ATA DEMiRER
ile Olanlar Oldu!
Eren Kürklü
[email protected]
G
eçtiğimiz Ocak ayında Be-
şiktaş Kültür Merkezi’nde
Ata Demirer ile keyifli bir
röportaj
gerçekleştirme
şansımız oldu. Çok gül-
dük, çok eğlendik, tek kişilik gazino-
sundan konuştuk, Olanlar Oldu filmi-
nin ilk röportajını biz kaptık!
Perspective: Sizi kendinize anlatmak
gibi olmasın ama 1991 yılında Devlet
Konservatuarı İTÜ’nün müzik bölü-
münü kazanarak Bursa’dan İstanbul’a
geçtiniz. Hala müzik yapıyorsunuz
tabii ki, ancak müzikten oyunculuğa
geçişiniz nasıl oldu?
58
Ata Demirer: Ben konservatuarda okur-
ken daha çok müzikle birlikte arkadaş-
larımı güldürmek üzere hikayeler anla-
tıyordum, çocukluğumdan beri öyleydi.
Ama müzik daha baskın gibi hissediyor-
dum. Bir de doğru yönlendirilmedim:
Bursa’da bir komedyen olsun çocuk, ti-
yatrocu olsun gibi bir durum yok, ailem-
de öyle bir yönlendirme de yaşamadım.
İrem Bektaş
[email protected]
Müzisyen olayım diye girdim okula.
Birkaç sene okuduktan sonra, insanları
güldürmenin ağlatmaktan daha eğlen-
celi bir şey olduğunu ve bana daha iyi
geldiğini fark ettim. Ve ön lisans alma-
dan bıraktım okulu. İçimde hep mizah
yapmak duygusu vardı. Rahmetli Gök-
han Semiz vardır Vitamin grubundan,
genç yaşta kaybettik. O arkadaşım beni
yönlendirdi, barlarda beş – on dakikalık
gösteriler yapmam konusunda. Bir gün
Bakırköy’de Regetta Çarşısı vardı mari-
nanın olduğu bölgede, “Bizi güldürdü-
ğün şeyleri anlat onlara sahnede” dedi,
ben de yaptım. Çok keyifliydi. Öyle bir
güldü insanlar. Sonra da meslek başla-
dı. Oyunculuk demeyelim ama, ben bir
komedyenim. Oyunculuk eğitimi almış
biri değilim. Dışarıdan nasıl görünüyor
bilmem ama bir mizah üreticisiyim,
filmlerde de oynuyorum, kendim film
yazıyorum, müzik yapıyorum, hepsin-
den biraz biraz.
P: Bugün müzisyen Ata Demirer ol-
saydı nasıl biri olurdu?
Tutku Tatlı
[email protected]
A.D: Müzisyen biri olamam ben. Tek
başına müzik bana çok yeterli gelmiyor.
Bunun sentezlenmiş halini bu gece sah-
nede yapacağım zaten. Ardı ardına on
tane şarkı söylemeye tahammül edeme-
yebilirim. Mutlaka o şarkılar bende bir
takım şeyler çağrıştırıyor, bir takım hi-
kayeler anlatmak istiyorum. Doğal ola-
rak – ki şu an bu konsepti benden başka
yapan yok – böyle bir konsept yarattım,
Ata Demirer Gazinosu diye. Tek kişilik
bir gazino: palyaçosu da var, soytarısı da
var, assolisti de var. Ve hepsini ben can-
landırmış oluyorum, böylece de bütün
hayal ettiğim şeyleri tatmin etmiş oluyo-
rum. Bir de müzisyen Ata Demirer nasıl
olurduyu bir tane filmde denedim: Ey-
vah Eyvah. Mizah ile ilgili işler yapıyor
olmanın ve mizah yazmanın da öyle bir
avantajı var – senaryo yazma kabiliye-
tin varsa eğer – kendini başka formlara
sokabiliyorsun: boksör olsaydım nasıl
olurdum, klarnetçi olsaydım nasıl olur-
dum; 20 Ocak’ta gösterime girecek olan
bir film: kadın olsaydım nasıl olurdum.
Bu sorularının cevabı çok fazla olduğu
için bu meslekte, konservatuarı yarıda
bırakıp böyle bir yola gittim zamanında.
P: İlk stand-up gösterilerinizde nasıl
hissediyordunuz? Bize bir anınızı an-
latabilme imkanınız var mı?
Müzisyen
biri olamam
ben. Tek başına
müzik bana
çok yeterli gel-
miyor.