Perspective Perspective 34 | Page 58

54
sevilebilecekleri ortaya koyuyor . Kimi zaman özlemden , yazarken ağlanıyor . Yeşilliğini betimlerken sanki karşındaymış gibi gözlerine bakıyorsun . Bir mektup olağanüstü olanları avuçlarına bırakıyor . Daha iyi bir cümle için saatlerce düşündürtüyor . Burada , Erzurumlu İbrahim Hakkı ’ nın dört hanımına aynı sayfada yazdığı mektubu hatırlatmadan geçmek olmaz .
Mart ayının ortalarındayız . Hava soğuk ve senin gibi birine mektup yazdığımdan dolayı parmaklarım donuyor . Bana kim olduğunu açıklamayacaksın değil mi ? Açıklama da zaten . Uzaktan uzağa birbirimizi tanımamız yeterli . Hayır , sitem etmiyorum . Sadece kırılmışlık benimki . Kendini tanıyamamanın kırgınlığı . Bileklerimde çığlık peşinde koşturan bir sızı var . Parmağımı da kestim . Her yanım sızlıyor . Mektuba kan damlatmamı istemezsin . Bizde de Beşir Fuad kafası var ama saklıyoruz .
İşin gerçeği ne biliyor musun ? Şimdilerde anında ulaşabilmenin verdiği cahil hissetmeyi yaşıyoruz . Büyülü Gerçekliğin somut olabileceğine inanıyoruz . Nasıl yani ? Büyülü Gerçeklik ne mi ? Bu , bir göze baktığında rüyalar görebilmek … Tamam biraz abartıyor olabilirim . Artık beni kabullen . Gelen cevabı beklemeden nasıl hayal kurulabilir bilmiyorum . Küçük mavi bir çift işaret her şeyi sonlandırıyor . Lanet olsun hepsine . Bir kadına verdiğim on bir sayfalık mektuptan sonra , sende bana mektup yazar mısın ? demiştim . Zamanın olmaması ya da hatırlanmaması … Ne garip ! Her şey biraz ölüyor . Eksiğim çünkü onca denememe rağmen uzun süre haber alamazsam telaş yapıp arıyorum . Bende tamamlanmamış bir şey var . Martıların kanatlarından sarkan …
Utanıyorum çünkü sana mektubun tarihini birkaç yüz kelimede anlatmaya çalışıyorum . Zaten böyle bir tarihi anlatmak da ne kadar mümkün olurdu ki …
Bizim edebiyatımızda mektubun bir ritmi var . Yine canı sıkılan bir Uygurlu çadırında mektup yazıyor ve her şey öyle başlıyor . Divan edebiyatında , inşa , adı verilen düz yazının bir çeşidi sayılıyor . Nesimi ’ nin illa ki can acıtan mektupları vardır .
Zaman içerisinde üslup olarak algılanıyor . Ortaya edebi nitelikte birçok eser çıkıyor ve yazar , ya bunlar okunursa , diye düşünüp yazmaya başlıyor .
Nazım Hikmet dediğimde gülmeye başlıyorsun . Küçük çapkınlıklardan dolayı değil mi ? Gülme , sanki sen çok farklısın ! Bir kadından hoşlandığında hemen birkaç cümlelik mektuplar yazıp avuçlarına sıkıştırması ne güzel .
Arif Nihat Asya o müthiş mektuplarında mensur şiir örnekleri veriyor . Servet Armağan ’ a yazdığı mektuplar siyah-beyaz bir çağın hislerle nasıl renklendiğini anlatıyor . İlk mektubunu yazarken daha evli değillerdir . ‘’ Küçük maceralarım bitti Servet , büyüğü başladı , başlamış bulunuyor .’’ diye başlıyor . ‘’ Dudakların bana bir sözden başka bir şey veremezler mi Servet ?’’ diye bitiriyor . Son mektubu :
‘’ Mi vuruyor , fa duyuyorlar … Do vuruyorlar , la çıkıyor .’’ dizeleriyle başlıyor . Arif Nihat Asya sevmenin de öğretilebilecek olduğuna inanıyor olmalıydı . Yoksa bir insan kendisine nasıl öğretirdir sevmeyi ?
Sait Faik Abasıyanık Yaşar Nabi Nayır ’ a bir mektubunda soy ismini dergide yazmadığından dolayı kızıyor . Cemal Süreya Zühal Tekkanat ’ a on üç günde özlemini anlatıyor . Rasim Özdenören dostlarıyla veda eder gibi yazışıyor . Sabahattin Ali hep üretken ve kararlı . Kırk yıllık kısa hayatında birçok mektup yazmış , almıştır . Nedeni ise sevdikleriyle bir türlü bir araya gelememesi … Ne garip !
Beni biraz olsun anlayabiliyor musun ? Demek istiyorum ki bir mektup her şey olabilir !
Benim yazdığım her mektubun bir kısmı da Dicle ’ yedir . Bunu neden soruyorsun ki ? Bilmen gerekirdi . Asıl soru , İnsanın kendisine mektup yazmasının çelişkisinde .
Sana hep bilinen mektupları anlattım . Yok olanlardan hiç bahsetmedim . Zamanı gelecektir elbet . Vedaları sevmem . Bir an önce hiçmiş gibi bitsin … Ne garip ! P
KAYNAK
Cahit Sıtkı Tarancı – Ziya ’ ya Mektuplar
Halil Cibran – Aşk Mektupları
Yavuz Bülent Bakiler – Arif Nihat Asya ’ nın Aşk Mektupları
Cahit Zarifoğlu – Mektuplar
Ali Ural – Posta Kutusundaki Mızıka
Sabahattin Ali – Bütün Mektuplar
Franz Kafka – Ottla ’ ya ve Ailesine Mektuplar
Tezer Özlü – Mektuplar
James Joyce – Sanatçının Mektupları