Perspective Perspective 34 | Page 40

H Hayata Bah oui! Je suis Francophone! Fransız liseleri denince aklınıza ilk gelen ne olurdu? Aşırı disiplinli hocalar mı, aksanıyla hava atanlar mı yoksa sizi karşısına alıp Fransa’daki yazını anlatanlar mı? Belki bir çoğumuz için ilk akla gelenler bunlar ama mezuniyeti yaklaşan her Fransız liseli aynı düşünceyi paylaşır: Okurken nefret edilen, mezun olurken ayrılmak istenilmeyen okullar. Yazal Kutluğ [email protected] F ransız lisesinde okumuş olanlar, Türk sınav siste- minde çıkmış henüz 15 yaşlarında bireyler olarak okulun ilk günü adeta sudan çıkmış balık gibi okulun ka- pısından adımlarını atarlar. Önle- rindeki bu uzun yoldan, içine düş- tükleri çok farklı eğitim sisteminden ve hayatları boyunca yanlarında ta- şıyacakları ekolden henüz haberleri yoktur. Benim buradaki görevim, bir Fransız lisesi çıkışlı olarak size bu biraz gizemli, biraz da klişelerde boğulmuş Fransız lisesi kavramını elimden geldiğince anlatabilmek. Buyurun Fransız liselerinde kar- şınıza çıkabilecek ve Fransız lisesi mezunlarının aklına kazınmış kli- şeler… 36 #1 Katı disiplini ve beş sene so- nunda hala anlam veremediğiniz kuralları. Fransız liselerinin olduk- ça katı bir disipline sahip olduğu hemen hemen herkesçe bilinen bir gerçek. Eskiden bu disiplinin daha fazla olduğu anlatılır, günümüzde bu disiplinin bir nebze de olsa yu- muşadığı doğru ama liselerin yüz- yıllık binalarına sinmişçesine hala hissediliyor. Türk sınav sisteminden henüz çıkmış öğrencilerin Fransız disipliniyle tanıştığı ilk an, henüz hiç bitmeyecekmiş gibi gelen hazır- lık sıralarında otururken küçücük bir nedenden (Ödevinizi mi yapma- dınız? Sınıfta hocanızın sorduğu so- ruya cevap mı veremediniz?) anında “retenue”ye yani cezaya kalmanızdır. Cuma günleri tüm arkadaşlarınız Fransız liseleri tüm bunların yanında kocaman bir ailenin parçası olmaktır. güle oynaya okulu terk ederken, diğer okuldaki arkadaşlarınız ceza kavramıyla tanışmamışken, siz ba- şınıza geleceklerden habersiz ceza odasının kapısından ilk adımınızı atarsınız ve evet artık bir Frankofon- sunuz... Bazen sayfalarca fiil çekimi yapmak zorunda kalırsınız ya da 80 dakika sadece oturur ve neden orda olduğunuzu sorgularsınız. Yazarınız olarak söyleyebilirim ki, üç yüz defa “Je vais faire mes devoirs” (Ödevle- rimi yapacağım) yazmışlığım var. Fransız disipliniyle ilk tanışıklığınız da böylece gerçekleşir. #2 Kıyafet kuralları ve daha fazla- sı. Her sabah okula girerken kapıda bir grup hocanızın sizi süzmesine maruz kalırsınız çünkü birçok Fran- sız lisesinde siyah ayakkabı, okul kazağı giymek gibi zorunluluklar vardır. Ayakkabınızın yanındaki bir lastik beyaz olamaz. Küpe takamaz veya oje süremezsiniz. Sakalınız her gün tıraş edilmiş olmak zorundadır. Erkek öğrenciler ya okula yakın bir berbere gönderilir (ki okuldan çık- mak da çok katı kurallara tabidir) ya da korkulu rüyaları olmuş, kötü kalitede bir jiletle okul tuvaletinde tıraş olmak zorunda bırakılırsınız. Okul kazağı dışında bir kıyafet gi- yiyorsanız (eğer iyi kamufle olmayı