H Hayata
Bah oui! Je suis Francophone!
Fransız liseleri denince aklınıza ilk gelen ne olurdu? Aşırı disiplinli hocalar mı, aksanıyla
hava atanlar mı yoksa sizi karşısına alıp Fransa’daki yazını anlatanlar mı? Belki bir
çoğumuz için ilk akla gelenler bunlar ama mezuniyeti yaklaşan her Fransız liseli aynı
düşünceyi paylaşır: Okurken nefret edilen, mezun olurken ayrılmak istenilmeyen okullar.
Yazal Kutluğ
[email protected]
F
ransız lisesinde okumuş
olanlar, Türk sınav siste-
minde çıkmış henüz 15
yaşlarında bireyler olarak
okulun ilk günü adeta
sudan çıkmış balık gibi okulun ka-
pısından adımlarını atarlar. Önle-
rindeki bu uzun yoldan, içine düş-
tükleri çok farklı eğitim sisteminden
ve hayatları boyunca yanlarında ta-
şıyacakları ekolden henüz haberleri
yoktur. Benim buradaki görevim,
bir Fransız lisesi çıkışlı olarak size
bu biraz gizemli, biraz da klişelerde
boğulmuş Fransız lisesi kavramını
elimden geldiğince anlatabilmek.
Buyurun Fransız liselerinde kar-
şınıza çıkabilecek ve Fransız lisesi
mezunlarının aklına kazınmış kli-
şeler…
36
#1 Katı disiplini ve beş sene so-
nunda hala anlam veremediğiniz
kuralları. Fransız liselerinin olduk-
ça katı bir disipline sahip olduğu
hemen hemen herkesçe bilinen bir
gerçek. Eskiden bu disiplinin daha
fazla olduğu anlatılır, günümüzde
bu disiplinin bir nebze de olsa yu-
muşadığı doğru ama liselerin yüz-
yıllık binalarına sinmişçesine hala
hissediliyor. Türk sınav sisteminden
henüz çıkmış öğrencilerin Fransız
disipliniyle tanıştığı ilk an, henüz
hiç bitmeyecekmiş gibi gelen hazır-
lık sıralarında otururken küçücük
bir nedenden (Ödevinizi mi yapma-
dınız? Sınıfta hocanızın sorduğu so-
ruya cevap mı veremediniz?) anında
“retenue”ye yani cezaya kalmanızdır.
Cuma günleri tüm arkadaşlarınız
Fransız
liseleri tüm
bunların
yanında
kocaman bir
ailenin parçası
olmaktır.
güle oynaya okulu terk ederken,
diğer okuldaki arkadaşlarınız ceza
kavramıyla tanışmamışken, siz ba-
şınıza geleceklerden habersiz ceza
odasının kapısından ilk adımınızı
atarsınız ve evet artık bir Frankofon-
sunuz... Bazen sayfalarca fiil çekimi
yapmak zorunda kalırsınız ya da 80
dakika sadece oturur ve neden orda
olduğunuzu sorgularsınız. Yazarınız
olarak söyleyebilirim ki, üç yüz defa
“Je vais faire mes devoirs” (Ödevle-
rimi yapacağım) yazmışlığım var.
Fransız disipliniyle ilk tanışıklığınız
da böylece gerçekleşir.
#2 Kıyafet kuralları ve daha fazla-
sı. Her sabah okula girerken kapıda
bir grup hocanızın sizi süzmesine
maruz kalırsınız çünkü birçok Fran-
sız lisesinde siyah ayakkabı, okul
kazağı giymek gibi zorunluluklar
vardır. Ayakkabınızın yanındaki bir
lastik beyaz olamaz. Küpe takamaz
veya oje süremezsiniz. Sakalınız her
gün tıraş edilmiş olmak zorundadır.
Erkek öğrenciler ya okula yakın bir
berbere gönderilir (ki okuldan çık-
mak da çok katı kurallara tabidir)
ya da korkulu rüyaları olmuş, kötü
kalitede bir jiletle okul tuvaletinde
tıraş olmak zorunda bırakılırsınız.
Okul kazağı dışında bir kıyafet gi-
yiyorsanız (eğer iyi kamufle olmayı